DUYURULAR

SERBEST KÜRSÜ

ULU ÇINARIM, ANNEM…

ULU ÇINARIM, ANNEM…


Yine geldi 29 Mart,
2010
İstemiyorum anne, istemiyorum.
Sensizliğe alışamadım, birde derler ki, zaman her şeyin ilacı, unutursun, alışırsın.
Olmadı anne, zaman yokluğuna ilaç olmadı üç defa beş defa ne kadar aldımsa olmadı, doz arttıkça, zaman geçtikçe acı, sızı, yüreğimin en ücra yerlerini yaktıkça yaktı. Unutmaysa vallahi hiç beceremedim yaşamayı unuttum, gülmeyi unuttum, seni unutamadım. Alışmaya gelince; yalanlara, ihanetlere, vefasızlıklara alıştırdı hayat beni ama bir tek sensizliğine, yokluğuna alıştıramadı.
On iki yıl önceydi, cennet bahçesine yürür gibi hakka yürümüştün, yüreğimle, gönlümle, her şeyimle seni tutmaya çalışmış tutamamıştım anne, sıyrılıp gitmiştin bir gece yarısı ellerimden, gözlerini bile kendin kapamıştın giderken, bedeninden canın bile öyle narin, öyle yumuşak, öyle sessiz gitti ki, ulu çınara yakışır gibiydi.
Sana da yakıştı Ulu Çınar.
O günleri ve anları hiç unutmadım ki Anne,
Unutamadım…

Anne bu yıl ki 29 Mart’ın en güzel sarı gülünü senin için aldım, gülünü sana yolluyorum, yapraklarında öpücüğüm, goncasında sevgin, renginde hasretim ve özlemim var, dikeni yok, dikenini kendim için alıkoydum, batırıp yüreğime kanımla bu günü yazdım ola ki unutursam acıtsın, yaksın, sızlatsın diye…

İşte böyle anne, her gün zor, inan çok zor, hele hele bu 29 Mart yüreğime öyle bir oturdu ki anne.
Senin yokluğuna Babamım ki de eklendi, acı üstüne acı,
Efsane (Dayım) mi, sorma Anne,
Efsaneyi de bakım yurduna yolladık,
O kadar yıl bıkmadan usanmadan yalnız başına, her türlü zorluğa rağmen baktığın, kolladığın emanetlerine layığı ile ne bakabildik ne de kollayabildik.
Affet Anne!
Affet Allah’ım!

Senden on iki yıl sonra, seni kaybettiğimiz günden on iki gün önce, Tutamadım Babamı, çünkü babam senin elini tutmuş ya Anne, bizim gücümüz yetmez ki…

Üst komşu rüyasında görmüş sizi, o anlattı Anne;
Tuttuğun gibi babamın elinden götürmüşün, gittiğin yere, ertesi gündü babam hakka yürüdü…
Bende gördüm rüyamda, zorlu ve sıkıntılı bir ortamda telefonla ablamı aradın, hâlbuki hayatında hiç cep telefonu kullanmamıştın, sordum arkadaşlara ahretten ses hastayı çeker, çağırır dediler. Dört gün sonra Rabbim sana çağırttı, babamda gitti.
Rüyalara inanmazdım Anne,
Ne yalan söyleyeyim, artık hem rüyalardan korkan hem de inanan biri oldum çıktım.
Biliyorsun ya anne, Efsaneyi (Dayımı) verince bakım yurduna, iyi mi kötümü işin içinden çıkamamıştım, çok yalnız kalmıştım da, yüreğimle seni çağırıp;
- Anne, ne olur bana bir işaret ver, yol göster demiş gece yatmıştım da,
Sen rüyama gelip, tebessüm ederek, el sallayıp;
- Sağol demiştin ya.
İşte o zaman ruhum huzur bulmuştu, kendimce annem bu işten hoşnut demiştim.

Babamda çok güzel gitti anne, konuştuk, dertleştik, helalleştik, şahadette getirdi, dualar okudu,
Sıkı sıkı elimi tuttu,
Biliyor musun Anne, Hastayken İzmir’den aradım,
- Baba, beni bekle geliyorum dedim.
- Tamam, oğlum bekleyeceğim dedi…
Bekledi anne, beni bekledi, sözünde durdu ve bekledi.
Sen alıp götürene kadar sende olduğu gibi hep yanındaydık anne, belki gönlünü, yüreğini hoş edemedik ama yanındaydık anne, yanındaydık,

İşte böyle Anne,
Bunları da gördüm,
Bunları yaşadım Anne, yoruldum artık…
Yaşta kemale erdi, alsanız diyorum beni de yanınıza,
Buralarda ki sevgiler sevginize hiç benzemiyor ki…
Özlem, hasret hiç azalmıyor ki…

Her sabah güneş doğuyor sanıyor insanlar ama doğmuyor ki Anne,
Her şey sahte, her şey yapmacık…

Gelsem yanınıza,

Bulgur pilavını,
Ekmek arası domatesi,
Dilimlediğin, suyu akan karpuzu,
Tasla verdiğin suyu…
Özledim Anne Çoooook özledim.

Yatardım göğsüne kızardın, kocaman adam oldun kalk derdin…
Ama bebekmişim gibi karşına alıp saatlerce nasihat ederdin…

Bilirim Anne hayat seni hiç öpmedi ama sen bizi ne de güzel öperdin…
Özledim anne, özledim…
Öpmelerini,
Sevmelerini,
Hele de
Sarmalarını,
Özledim, özledim anne.

Sen gidince Babam öksüz kaldı, ama şimdi,
Bizler hem öksüz hem yetim kaldık.

Babamı da yanından ayırma Anne,
Sen gittikten sonra sensizlik ona hiç ama hiç yaramadı Anne,
Bu dünyada kıymetini hiç bilemedi ama yokluğunda çok iyi anladı,
Bizde anladık,
Sen varken Babam varmış…

Annem, babam…
Canım…
Yolunuz açık,
Ruhunuz şad,
Mekânınız cennet olsun…

Ali SAYAR

Ali SAYAR / 31.01.2014

Bu yazı 440 kez okundu.


YORUM YAP



YORUMLAR

Siirdemeti.Net - 2005 Yılından Günümüze Karşılıksız Sevgi ©