nuh keniş

SEVDA SÖZLERİ-M

sen gerçeksin verdiğin acıdan belli
ben olsa olsa bu aşkın yalanıyım

*


Yalnızlığım eskidi
Bana yeniden veda et

**


akşamlar bir cellat gibi peşimde
kaçayım o duru sözlerine
hüzünler beni yakalayabilir
geleyim de gizle gözlerine

*
nasıl bir yağmur hiç dinmiyor
tutayım da ısıt ellerinde
*


Dinlediğim şarkılar yağmurla karışık
Göz yaşımla bırakma bu şehirde beni


*

Yuva yapmamışsa karşıki ağaca kuşlar
Korkutulan bir şeyler var
Dudağımızda gülüşler yarımsa
Unutulan bir şeyler var


*
Türkçenin en güzel sözlerini buldum
dilim dolu geleceğim sana

*



kavgam olur olanı biteniyle
sen yoksan ben bu hayatla barışmam

*


Sen geçiyorsun gecemden
İnce bir ıslık gibi
Sana dedim mi bilmem
Dert yok ayrılık gibi

*
sevda yolu iki kişilikmiş
yalnız bir yürekle yürünmüyor

*
Bir zamanlar vazgeçilmezdi şimdiyse geçtim ondan
Bana aşk demeyin ben çok yedim içtim ondan

*
Mahkum edip kilitli susuşlara
Bu yangın senin çekilme kenara
*

ben hayat yolumu sana döndürdüm
nehir olsam sensiz akmam imkansız
diyorsun ya bana sen rüyadasın
zorlama aklımdan çıkman imkansız

*
Bir baharda bir hazanda atıyor
Gel de düzelt kalbimin ayarını


*
Ayrılığı bile terk edip gitti
Oysa ne deli dolu sevdaydık biz


*
ben kapılarımı kapatmıştım kaç mevsim önceden
pencereme kondun aşka uyandım yeniden
ocaklara esir ,şubatlara teslimdim
temmuz gülüşünle aşka yandım yeniden


*

Sildim sanırdım cümlelerimden
Varmışsın rüzgar hece hece söyledi
İçin için sevda ağlıyormuşum
Seni unutamamışım gece söyledi



*

deyiver bana ey koca İstanbul
sen de böyle yangınlarda öldün mü
kalbimi arıyorum gördün mü

*


Boğaziçi gibi bir çift göze inandı
ateşler aldı Üsküdar gibi yandı
kalbinden uçuşan kül ve dumandı
bir aşk geçti İstanbul’un içinden

*

Bu rüzgar durursa yağmur gelecek
İşte bunun için korkuyorum ya

*

yalancı baharı görüp gidenler gitsin
ben kaybolmuş cennetimi bekleyeceğim

*

tutun bir şiire bir aşka
günlerin anlamı olsun
birini sevmek yaralanmaktır
benim yaram senden olsun

*

gün gelip gidecek olsan
sensizliğim senden olsun

*

Başım üzre bugünlerde
Beyaz bir bulut dönüyor
Kalbim ise hüzünlerde
İşte buna aşk deniyor

*

Ey dil kendini hemen verme aha
Kalbim son sözünü demedi daha

*

gözlerimde bulutlar
güneş vursa gitmez mi
başka söze ne hacet
seviyorum yetmez mi

*

gelişin bana
yeşil bir vadide akan nehirdi
ben ilk yazı
gözlerindeki gülüşte gördüm
öyle bir gittin ki
koyup ateşler içinde beni
ben cenneti ve cehennemi sende gördüm


rüyalarıma gelmedin yoruldum
yastığımda dikenler büyüdü
tenhaların tahtına kuruldum
yalnızlık her hücreme yürüdü
pervane olup yandım özleminde ıslandım
ben yağmuru ve ateşi sende gördüm


sanki bir dağ üstüme çöktü
kurşunlar yedim hatıralarda
şehrin ışıkları yetim ve sönüktü
kaç kere gölgelendim duvarda
geceye isyan mısralarda
ben suskunluğu ve feryadı sende gördüm

*

sen aşkına çağır beni
uzak demem ben yürürüm
şu gönlümü peşin sıra
tuzak demem ben sürürüm

*

beni sana çeken bir şey var bu sahilde
köpükten hayaller mi kumda izlerin mi
bilmiyorum deniz değil dalga değil de
rüzgarına tutulup kaldığım gözlerin mi

*

uzaksın ulaşmaya yok merdivenim
sen yoksan kıymetsiz bin olsa sevenim
ah benim halden anlamaz gidenim
ben kendimi terk etmişim
sen terk etmişsin çok mu

*


Bir deli rüzgarım eser giderim



Deme ki sen beni unutamazsın
Aşkını duvara asar giderim
Bir ayağım zaten hasrette benim
Paltomu giyer basar giderim


Dağılmayan bulut kalbimde sızım
Yağdığım aynalarda kalır izim
Seni seveli dalgalı denizim
Bir deli rüzgarım eser giderim


Nedir benim gücüm dayanamam ki
Soğuk bakışlarda hep yanamam ki
Eğreti bir göze tutunamam ki
Dallarımı kendim keser giderim


**
bu sevda böyle bitti hoşçakal


aşk adına yeşillendiğim yaprakları döktüm
bu bahar böyle bitti hoşçakal
gözlerine perçinlediğim kalbimi söktüm
bu sevda böyle bitti hoşçakal


ben sana bir zamanlar ağlamaklı çocuktum
yüreğine uzayan uzun bir yolculuktum
döndüm baktım dudağının kıvrımında yoktum
bu ömür böyle bitti hoşçakal


ayrılık kuşu gelip yakama konunca
yakıldı içimdeki şehir boylu boyunca
küllerine baktım yağmurlar durunca
bu rüzgar böyle bitti hoşça kal

**


Ey başımda esip de dolaşan rüzgar
Beni türkü yüklü trenlere götür

*

Bana sonsuz aşklar var deme
Her aşk bir gün kendini vurur

*

Gülüşün kadar güzel değil elbet
Ama seviyorum küsmelerini

**


Bir isyan gibi çıktın karşıma
Yüreğimi yağmaladın

*

özleyişim bekleyişim benden olsun
tamam git yok sende bir alacağım
ne fırtınalara yürek gerdim ben
bir vedayla mı yıkılacağım

*

Hiçbir şey konuşma eskiye dair
Beni gözlerinde unut bu gece

*

Bana bundan sonrasında her şey sen

*
Yıldızlara yakındım sen yanımdayken
Artık kendime bile uzak biriyim

**
ve biz ağlayamıyorduk kederimizden


yabancısı gibiydik bu aşkın
kayıyordu bir şehir elimizden
bütün istasyonlar bize yakındı
ve biz gidemiyorduk kendimizden


çok şeyi savurduk hazan ettik
sözlerimizi sözlerimize düşman ettik
boğduk ateşimizi duman ettik
ve biz düşemiyorduk gözlerimizden


bir yarımız haziran eylüldü bir yarımız
ne değdi de bozuldu kalp ayarımız
bulutlarla doluydu bakışlarımız
ve biz ağlayamıyorduk kederimizden


*

Uzak bir öyküde adım geçse de
Dağlar denizler aşıp gelebilirdim
Bir çift güzel sözle yüzüme baksan
Bir tebessümüne ben ölebilirdim

**

Bir deniz kenarında bakarak sulara
Aşk bitti ve bize susmak düştü

**

geçeceğin yollara bak
çiçekledim gülledim sevgilim
bakışlarındaki bir kıvılcım uğruna
ne ateşleri külledim sevgilim

ben seni yalnız siyah gözlerin için
diledim sevdiğim

**

sırrımı söyleyip aşikar etme
doktor gizle yaramı yar bilmesin

**
beni terk edilmiş şiirlere mi yazdın


hiç günahı yokken bakışlarımın
gözlerini gözlerime yabancılaştırdın
ben sana sevdalı şarkılar söylerken
sen beni terk edilmiş şiirlere mi yazdın


ben her cümlemi sana bağlarken
senin hazır mıydı ayrılık sözü dudağında
söyle yerim de şimdiden belli mi
sonsuz bekleyenler durağında

**
Gözlerine değmeyince gözlerim
Artık yabancı oldu her bakış bana

**

Ben aşk ülkesinden yolcu gelmişim
Çokça ağlamışım biraz gülmüşüm
Ben sevda ateşiyim kora dönmüşüm
En ayaz bakışınla gel üşütemezsin

**

Yağmurun ellerine verdin
Beni unuttun rüzgarlarda

**
korkuyorum
Ben baharları kuşlara verdim
Eylül sarısı şiirler okuyorum
İçimdeki ateşe çağıramam seni
Yanarsın diye korkuyorum


Göç yollarında kuş kanadındayım
Bilme ağu zehir tadındayım
Keskin bıçaklar ağzındayım
Kanarsın diye korkuyorum


Kurşunun adresi sorulur benden
Sen uğruna geçerim candan tenden
Bindiğimiz gam yüklü trenden
İnersin diye korkuyorum

**

Fark etmez


Soframda zeytin ekmek
Dilimde sevda türküsü olsun
Sana yürüsün adımlarım
Fark etmez sonu uçurum olsun


Ağlamak istiyorum bugün
Hüzünler şarkıdan şiirden olsun
Bahçenden bana meyveler kopar
Fark etmez tadı zehirden olsun


İster gül at ister taş at
İster deli yağmurla kuşat
Bana avuçlarında bir mevsim yaşat
Fark etmez tümü eylülden olsun


**

Cevabı uzak kıyıda
Sağır sevda bizimkisi
Ne göz tartıyor ne kalp
Ağır sevda bizimkisi

**
Sevdiğimi bir sen bil olur mu


Bir ıhlamur ağacının altında
Yüzüme yalnız sen gül olur mu
Gecenin en ileri saatinde
Sevdiğimi bir sen bil olur mu


Ateşlere düşüp de yanarsan
Yokluğunda gül olup kanarsam
Tutamaz da kendimi ağlarsam
Göz yaşımı bir sen sil olur mu


Sevdamı duy yankı yankı sesimde
Adın yazılıdır can kafesimde
Son bakışımda son nefesimde
Baş ucuma bir sen gel olur mu

**

ay demiyor mevsim demiyor yıl demiyorum
sendeki beni öldürme bir gün daha

**


Hani sırılsıklam yağmur tutacaktı bizi

Çorak dudaklarımız kül rengi
Hani sırılsıklam yağmur tutacaktı bizi
Taht kuracaktı gözlerim gözlerinde
Hani ayrılığın sözü vardı unutacaktı bizi




Esecektin hani baharlar kadar serin
Yalnızlığımı okşayacaktı küçük ellerin
Bin bir gecede Şehrazat sözlerin
Hani bir masal bitiminde uyutacaktı

**
bana bir şey söyleme

Hasretim genişliyor yol olup uzuyor
Sevdadır öptüğüm gecede her kelime
Dinlediğim şarkıdan sözlerin sızıyor
Ağlarım sakın bana bir şey söyleme



Yağmuru hüzündür toprağı efkar
Ayrılık acısı benzemez ki ölüme
Her zaman insanı çağıran bir yol var
Giderim sakın bana bir şey söyleme

**

Sayıları yeni öğrenmiş çocuktum ki
Eksilttin beni onca çoktum ki
Üstüne üstlük öyle korktum ki
Aşk öptü üç çığlıkla dudağımdan

**
oysa sana ne çok şey söyleyecektim


bozmasaydın bu sevdanın ahengini
seni sevdiğim şarkı gibi dinleyecektim
yakmasaydın sözlerimi bakışlarında
oysa sana ne çok şey söyleyecektim


gülüşümü dar ağacına astırdın
hayata bağlıydım tuttun küstürdün
nasıl bir hünersin beni susturdun
oysa sana ne çok şey söyleyecektim

**




Gülhane Parkı’nda unut beni


Çöl rüzgarları geçiyor saçlarımdan
Bir yağmurun yağışında uyut beni
Koparıp gül gibi kırıp dal gibi
Unutacaksan bir akşam üstü unut beni


Böyle sevmek yetmez dersen ki az
Ne kalbimden ne dilimden dökülür itiraz
Yalnızlık sokağına notalarla adımı yaz
Unutacaksan o şarkı çalarken unut beni


Tebessüm dileniyordu gördüm sevda açları
Bir çift göze göz dikmekti bütün suçları
Bilmiyorum yerinde mi hala ceviz ağaçları
Unutacaksan Gülhane Parkı’nda unut beni

**
Ölürsem sevebilir misin beni


Beyaz bir gece düşürüp gözlerine
Bakıp da görebilir misin beni
En mavi denizle tarayıp saçını
Ömrüne örebilir misin beni


Namlu ucunda bir gün çağırır da
Gidersem sevebilir misin beni
Gülüşüm soğuk bir suyla yıkanır da
Ölürsem sevebilir misin beni

**
Benim hiç gazoz ağacım olmadı

Sıradan yaşadım öyle ufak tefek
Yükseklere çıkıp düşüp de acım olmadı
Kimsenin kanatları altına girmedim
Benim hiç gazoz ağacım olmadı

Islanırdım ince yağmurlar yağardı
Rüzgarlar dosttu hatırımı sorardı
Başımın üstünde mavilikler vardı
Bir yük gibi taşıdığım tacım olmadı


Beline basıp da karınca ezmedim
Gayrının bahçesinde gezmedim
Kimseye küsmedim ve de üzmedim
Vicdan azabım yoktu ilacım olmadı


Sıradan yaşadım öyle ufak tefek
Yükseklere çıkıp düşüp de acım olmadı
Kimsenin kanatları altına girmedim
Benim hiç gazoz ağacım olmadı

**

Yüzünü çevirip de hafiften sola
Böylesi bakma gözlerime gidemem

**


Hasrette çok iyiyimdir

Aşk vurunca yüreğime
Biraz hırçın deliyimdir
Beni gidişinle korkutma
Hasrette çok iyiyimdir


Bilirim yol beklemeyi
Günü güne eklemeyi
Unuturum tez gülmeyi
Hasrette çok iyiyimdir


Solgun yapraklar güzüme
Hüzün koyarım yüzüme
Çokça suskunluk sözüme
Hasrette çok iyiyimdir



Eylülleri ekimleri
Eskitirim takvimleri
Koydum geçtim gör kimleri
Hasrette çok iyiyimdir


Ruhum akşamla barışır
Derdim efkarla yarışır
Sabrım sevdama yakışır
Hasrette çok iyiyimdir

**

iki uzak kıtadayız
aramızda deniz var
ben yare dalgalandım
yardım et biraz rüzgar

**

Göç yollarına düşmüş kuşlar
Uzak çığlıklarını duyarım
Gözlerini kaçırırsan benden
Zevalime sebep sayarım

**


Hazanda bir gül misali
Aşk dediğin solan bir şey
Ne rüyalar ne hayaller
Bana sensiz yalan her şey

**

Yalnızlık çivi gibiydi yüreğimde
Gözlerini vurdum söküldü

**

Dağ olup rüzgarlar beslediysem
Kokunu getirsinler diyedir
Hayat denen şey bir nefes bir cansa
Ömrüm sana hediyedir

**

Sen kocaman harflerle
Göğe yazmışken adını
Sana küçük bir bakışı olmayanı
Çiz gitsin

**


Kuşlar çoktan uçup gittiler
Silik yazıdır artık anılar

**



Gel bu öyküyü beraber yazalım



Gün batımı kurşun atımı saatlerde
Kuytu bir yalnızlıkta gezelim
Birbirimizi dinleyelim sessizce
Gel bu öyküyü beraber yazalım


Yağmur vuran pencerelerde iki can
Hani pişmanlık damlaları akan
Bir tablo da gözlerimizdeki manzaradan
Gel bu öyküyü beraber yazalım


Sen başlattın sen bitir istersen
Düğümünü sen çöz ben her role hazırım
Bitsin bir şekilde kalmasın yarım
Gel bu öyküyü beraber yazalım

**

Hep çocuktum sana büyümedim
Gözlerine hep kısa kaldım
Gülüşünü astın kirpiklerime
Önce uykularımı vurdun


Bilirim türküler kimsesiz
Kuşların sahibi yok
Menzilim çöllere vardı
Önce yağmurlarımı vurdun


Sensiz zeytinim acıdır
Ekmeğim boğazımdan geçmez
Nasıl bir atıştı öyle
Önce düşlerimi vurdun


Hep çocuktum sana büyümedim
Gözlerine hep kısa kaldım
Gülüşünü astın kirpiklerime
Önce uykularımı vurdun

**

Bir gören ağlamış bir duyan ağlamış
Farkım yok sensiz kış serçesinden

**

Ört gözlerini üzerine
Üşümesin bu aşk

**
Yalnızlığa talimli bir kalbim var

Beni gidişinle korkutamazsın
Yalnızlığa talimli bir kalbim var
En kesif zulümlerini gönder
Acılardan mimli bir kalbim var


İndir ıssız bir yere yürek geminden
Şikayetçi olmam bin eleminden
Alışığım vedaya ’elest bezmi’nden
Ayrılık resimli bir kalbim var

**

Karlar altındayım üşüyorum
Bana bir avuç güneş yetiştir

**
ben senin o küsmelerini seveyim


bazen lodossun çoğu zaman karayel
ben senin o esmelerini seveyim
git güzelim kalbin yatışınca geri gel
ben senin o küsmelerini seveyim


her suçun cezasını bana kesersin ya
olur olmaz şeylere illallah dersin ya
dudak büküp saç savurup gidersin ya
ben senin o küsmelerini seveyim

**

Vermesen de gözlerinden bir şifa
Ben seni bir dert gibi aldım içime

**

İzletmem uzaktan yanışımı
Kül olup seni sevindiremem

**
kalbime rastladım sende


bilmiyorum bir hecelik
kaldı mı adım sende
sen inkarlara sığın
kalbime rastladım sende


yaz idi kış değildi
gerçekti düş değildi
inan yanlış değildi
kalbime rastladım sende


denizler uyuyordu
kent sabaha yürüyordu
martılar uçuyordu
kalbime rastladım sende


ayrılığa yol çatmıştın
kurşun kurşun kanatmıştın
hani çıkarıp atmıştın
kalbime rastladım sende

**

Seni düşündüğüm vakitlerde
Aşk içimde bir hastalık gibi ilerliyordu

**

Gözlerime bak son adresimi al
Nere gidiyorum kendime bile sormayacağım
Beni geceler öpecek sen aydınlık kal
Hatırası var diye yaramı sarmayacağım

**
Yarın olmaz belki


Kovarsan pencerene konan kuşu
Dünyada sevgiye aç kalırsın
Yarın erteleme sevgi sözcüklerini
Yarın olmaz belki geç kalırsın


Yitirmeden anlamak gerek
Seni sevenlerin değerini
Bir gittiler mi kuş misali gelmezler
Vicdanında büyüyen suç kalırsın


Gün olur sen de bir dosta olursun muhtaç
O vakit ne merhem işe yarar ne ilaç
Pişmanlık denizinde atıp kulaç
Avucunda bir avuç saç kalırsın


Söndürürsen yar yüzündeki gülüşü
Olmaz ki giden sevinçlerin dönüşü
Zor görürsün artık mutluluk düşü
Çiviler üstüne oturmuş kıç kalırsın

**
Bir yalnızlık söyle bana


Bahar değil güzün olsun
Yanında bol hüzün olsun
Tam karşımda yüzün olsun
Bir yalnızlık söyle bana


Üşüyeyim bir rüzgarda
Ağlayayım az efkarda
Şöyle orta bir kararda
Bir yalnızlık söyle bana


Özlemleri tavan yapmış
Kalp yoluna hemen sapmış
İki üç nefeste çarpmış
Bir yalnızlık söyle bana


Bahar değil güzün olsun
Yanında bol hüzün olsun
Tam karşımda yüzün olsun
Bir yalnızlık söyle bana

**



Sevdanı terk et yüreğime


Sevdanı terk et yüreğime
Ben el bebek gül bebek bakarım
Islandıysan üşüdüysen bir bulutta
Ben o yağmurları yakarım


Islanıp üşüdüysen
Kaldırımlarında düştüysen
Yükünü hep sen taşıdıysan
Ben o şehirleri yıkarım



Yalnızlık yollarında yürürsem
Dert değil aşkına ölürsem
Sende bir gram eksilirsem
Hasretini alır çıkarım

**

Az cennet yaşadım çok cehennem
Bana ne olduysa aşktan oldu

**
Aşk güzel sanattır


Hicranlı titreyiş var
Bugün rüzgarın sesinde
Hep ayrılık mı oynanır
Bu dünya sahnesinde


Bitince güzel düşler
Hazan hazan dökülüşler
Ağlar kalır gülüşler
Bir veda bestesinde


Özlem içimde yalnız bir kuş
Hayat dedikleri yokuş
Hüzünkar iki bakış
Filmin son karesinde


Aşk dert dergahında pişer
Akıl fikir buna şaşar
Acılara renk düşer
Her fırça darbesinde

**

Ben gözlerinde ateşi keşfettim
Dokunsam yanarım dokunmasam kül
Rüzgarın konuştuğu benim sustuğum gecede
Kalsam sevdan öldürür gitsem hasretin

**

Aşk durumumu sorarsan
Kalp parçalı göz bulutlu yaz

**

Eksiltili cümlelerde
Seni bir seven vardı

**
onlar ki benim siyah iki incim
gözlerini götüremezsin onlar benim


**


Sensiz vakitlerde biraz avunayım
Gülüşünü odama doldur öyle git

**

Gidişin beni bu sefer yıkacak gibi


Sessiz odalarda dili yok duvarlara
Gözlerim ağlamaklı bakacak gibi
Devrilecek kurduğum hayaller üstüme
Gidişin beni bu sefer yıkacak gibi


Susayıp içtiğim suydun… nerdesin
Hangi hayallere uydun…nerdesin
Yürek ateşlerde duydun…nerdesin
Yağmurlar bu sefer beni yakacak gibi

**

bu yağmurda özleyenler ıslansın



rüzgar senden bir koku bir tat getirsin
hüzün keder birbirine yaslansın
dua dua açılsın göklere eller
bu yağmurda özleyenler ıslansın


her damla öpüşler bıraksın dudağına
ince bir sızı süzülsün yanağına
kuşlar çekilsin saçaklar altına
bu yağmurda özleyenler ıslansın

**
yüzüne bakınca güneş oluyorum

gözlerin öyle mavi ki bugün
dalga dalga denizler soluyorum
bütün sevinçler içime yürüyor
yüzüne bakınca güneş oluyorum


çok görme her gece seni düşünmüşsem
hüzün şehirlerine taşınmışsam
rüzgar vurmuş kar değmiş üşümüşsem
elini tutunca ilk yaz oluyorum

**

Bir rivayet dolaşıyormuş
Birbirimizi seviyormuşuz
Gel istersen güzelim
Rivayeti doğru çıkarıverelim de
Cümle alem bir hakikat görsün….

**

sürüklendik de böyle
hangi kıtaya gideriz
gözlerimiz haritada
iki uzak deniz

**

Sen gece gündüz kalbimde uyurdun
El bebek gül bebek bende büyürdün
Yüreğin nasıl bastı da vedalara
Beni bir akşam üstü vurdun

**

Kapaklandık kaldık aşk üstü
Kendi kurşunumuzla vurulduk

**


Gözlerin benziyor
Siyah ve iri üzüme
Kimseler sevdama su dökemez
Hüznü en iyi ben çizerim yüzüme

**

Aşk ki ezelde yazılmış
Yaralı bir hikayedir

**

Sana ulaşmak bana
Galiba ütopya
Ben de sevgi Fildişi Sahillerince
Sense Etiyopya

**

sevdası duvarlarda aşınmıştır
hüzün istasyonu yoksa bir şehrin

**
Aşk kaçtı gözlerime
Sen diye bakar artık

**


Sayıl ömrüme

Ne aylar ne yıllar ayırsın bizi
Ölmez otu gibi yayıl gönlüme
Gel de ister isen felaketim ol
Çok yalnızım eklen sayıl ömrüme


Zincir mi kafes mi sözlerinle kır
Kalbime sevdanı bir defa haykır
Gözlerim tenhadır dudağım bozkır
Bir salkım söğüt ol eğil ömrüme


Yönü belirsiz esen bir rüzgarım
Gözlerine baksam aşka doyarım
Sitemini bana gülüş sayarım
Bin cefa etsen bir değil ömrüme

**


Apansız uyanırdım geceleri
Hem kendi yerime hem senin yerine
Üşüdüğünü düşünürdüm çay dökülmemiş bardak gibi
Örterdim gözlerimi gözlerine

**
Bilmediğin gibiyim

Dışarıda kar…kalbimde beyaz örtülüşler
Şubatta bırakıp almadığın gibiyim
Yok artık dudağımda o ince gülüşler
Sorarsan halimi bilmediğin gibiyim


Yok yüreğimdeki yükler dağlarda bile
Aşka ihanet sayarım söylesem ele
Saçımı rüzgara verdim gözümü sele
Sorarsan halimi bilmediğin gibiyim

**

elimi tut sol yanım ol
hem bitanem hem canım ol
yeşil gözlü korsanım ol
kaçır denizlerine beni

**

cam kırıkları düşüyor sözlerime
harf harf hece hece kesiyor
bozayım diyorum cümlelerimi
fikrimi gözlerin basıyor

**

Çok sebep verdin de çekip gitmeye
Gözlerin eğledi ben gidemedim

**

Eşkıya olmak geçer içimden
Seni düşünürüm durulanırım

**

Sevmek mi dedin ey sevda gözlü yar
Upuzun bir yola çıkmak seninle

**

Baharımız tez bitti
Biz aşkın gül haliyiz
Yandık Kerem misali
Biz aşkın kül haliyiz

**

Bir yudum vuslat istesem
Bir kova ayrılık yetiştiriyorsun
Birden yakıp kül etmiyorsun da
Kısık ateşlerde can çekiştiriyorsun

**

önce hasreti öğreneceksin
sonraysa sevmeyi

**

Kalbim hariç her kapıya
Yanlış adres soracaksın

**

Böyle mi eser rüzgarın
İstanbul Hisarlarında
Bir aşk çarptı geçti beni
Kalbim aşk hasarlarında

**

türkülerimiz var söylenmeyi bekliyor
bir kurşun bir kurşunu tetikliyor
yokluğun dudağıma bir yıkıntı ekliyor
gel… bu kadar geç kalma fikrimce

**

karşıma en bozuk cümlelerle çık
sözlerinin içinde yakalıyorum kendimi
hala yanıyor kalbimin yaktığı ışık
gözlerinin içinde yakalıyorum kendimi

**

Hiçbir göz beyaz değildir
Gördüğünden kirlenmiştir biraz

**

Ütü tutmaz günlerime
Ne yakışır mor gömleğim
Sen iliklemezsen eğer
Hayatıma dar gömleğim

**

Gözlerime en dolu denizle bak
Önüme sevimli bir kedi gibi fırla

**

Bir hayat ki muazzam sonu

**

O kadar beyazsın ki
Ben seninle adam olurum

**

birinci sınıf aşklar kuşanalım
kalplerimiz sevmekten kanayana kadar
varsın yerimiz üçüncü sınıf olsun
aynı trene binelim son istasyona kadar

**
Bu bahar sana son kez açışımdır


Kim çok ağlıyorsun diyor ki bana
Yağmurla eş bulutta uçuşumdur
Gördün gördün döküyorum yaprağımı
Bu bahar sana son kez açışımdır


Çok oldu sensizlik sıyrılalı kından
Hasret fark edilmez öyle yakından
Gururumu boş verip senin kapından
Bil ki sevdiğim son kez geçişimdir

**

Adresimi sorarsan tarif gerekmez
Müstakil bir yalnızlıkta oturuyorum

**


Beni ayrılık rüzgarına tutup
Ne geçecek eline söyle unutup
Sözlerin Sibirya bakışın kutup
Gözlerin beni ısıtmayan mavi

**

ekleniyor sözlerin gönül lügatıma
sözlerin dilimde Türkçe ediyor

**

Biri kendim biri uzaktaki o yar için
Gönlüm bu yağmurda bir çay içilir mi içilir

**

gözlerimiz takılı kalacak ufuklarda
bir hayalin peşinde tükeneceğiz

**

Bu kent ayaktaysa yaşıyorsa hala
Gönlümün aşkında fazlaca yorulmuşluğundan

**

Yandı haset rüzgarıyla
Sana uzak elim siyah
Kalbim hüzün ülkesinde
Şimdi yalnız bir padişah

**

Bu gece fazladan efkarlanmalıyım
Akşamın sürüklediği hüzün yetmez

**


Ateşte açan çiçek oldum
Yanarak seviyorum seni

**

Senden yağan kar olsa yüreğine… eritmeyecek
Bu adam senden gitmeyecek

**


Adını yeniden koyacaklar aşkın


Geceyi sarınca sözcüklerime
Sesini şiirden duyacaklar aşkın
Seni nasıl sevdiğimi bilenler
Adını yeniden koyacaklar aşkın


Gülüşünü uzak bir diyara asalı
Nasıl kederli bu yürek nasıl yaralı
Yıkılacak Leyla-Mecnun masalı
Adını yeniden koyacaklar aşkın


**

iyi ki sana rastladım
tükenmişliğimin deminde
sen bana bir cennetsin
dünya cehenneminde

**

Çiziği atılır raylara tükenişlerin
Dudaklarda donuyor anısı gülüşlerin
Burası gidenleri bekleme istasyonu

**





aman be sevda


Ne gündüz rahat verdin ne de gecede
Bilmezdim böyle miydin aman be sevda
Seven sevdiğine kavuşsa ne olur
Tez yayınlayıver bir ferman be sevda


Ne kadar hoş görünür uzaktan adın
Hep hasretle mi gökte uçar kanadın
Beni bırak kalbime de acımadın
Yok mudur sende dinle iman be sevda


Gittiği an baktım da kalp yaralandı
Kederlerim boy verdi de naralandı
Gün geçti ay tükendi yıl aralandı
Daha var mı vuslata zaman be sevda

**

Sen gittin ya
Gör hala dikkat ederim gömleğimin fiyakasına
Koparmaya kıyamadım da kokladığın gülleri
Yokluğunu iliştirdim paltomun yakasına

**


bu kentin sokakları yokuşa sürgün
dinleneyim gözlerinde yorulduğum gün
ne kederler duy ne hüzünler kuşan
öp beni alnımdan vurulduğum gün

**

Gözlerinden mahrum ettin ya
Daha ne zulümler edebilirsin ki
Sınır tanımasan ülkeler aşsan
Kalbimdesin ne kadar uzağa gidebilirsin ki

**


sana kederimi vereceğim bu akşam İstanbul


sana kederimi vereceğim bu akşam İstanbul
ben kaybolacağım biraz ortalıktan
madem ki nefesini soluyorum
madem ki yüreğime koyduğun sevda yüzünden deli oluyorum
öyle uzak uzak durmak yok öyle
biraz da ayrılığın şarkısını sen söyle



sana gözlerimi vereceğim bu akşam İstanbul
beklemek neymiş gör istasyonlarda otobüs duraklarında
yığılıp kalmak nasılmış bir bankta
yağmurlara tutul sırılsıklam öyküler yaz
sert rüzgarlarla gönül haneni tanış eyle
biraz da ayrılığın şarkısını sen söyle



sana ellerimi vereceğim bu akşam İstanbul
sevdiğime son kez el sallayan ellerimi
bakalım yüreğin üşümeden tutabilecek misin
baharlar açsa elinde kendini avutabilecek misin
yazda kış yaşamak ne… bil şöyle
biraz da ayrılığın şarkısını sen söyle


dört yanım hüzün ve gam İstanbul
sana kederimi vereceğim bu akşam İstanbul

**

gel gökkuşağından sana
renkler seçelim
ayrılık diyorsun ya sevdiğim
bu faslı geçelim

**

göreceğimiz onca gün ışığı varken
üstümüze kara geceden yağan nedir ya
unutturdun gözlerimdeki Akdeniz’i
sen yoksun ve benim iklimim Sibirya

**


Yine perdeler as yepyeni
Batısına doğusuna
Yine yaz adımı buğusuna
Pencerem seni çok özledi

**

Gözlerine hükümlü yazdın
Sen ne güzel cezasın böyle

**


Yine gözlerim açıldı yalnız bir sabaha
Günaydın hasretim sen gitmedin mi

**

dinledim seni tüm şarkılarda
yazılan en güzel şiir misin
arzuhal etsem tüm kalbimle
beni kendine bir sevdirir misin

**

Arada bir

Özlemine terk eyledin
Sor arada, arada bir
Senden gelen her şey kabul
Açtığın yara da bir


Sor arada arada bir
Açtığın yara da bir
Sen sevmek bir renk ise
Beyaz da bir kara da bir


Ağlarım bir an dalınca
Resminle baş başa kalınca
Kalbim seninle olunca
Burada bir orada bir


Sor arada arada bir
Açtığın yara da bir
Sen sevmek bir renk ise
Beyaz da bir kara da bir

**
kurşunlar için mi büyüttün anne




şimdi taş kalplere çarptım
neden beni çocukluğumda
yumuşak dizinde uyuttun anne
neden beni çocukluğumda bırakmadın
kurşunlar için mi büyüttün anne


gülüşlerim vardı tomurcuk tomurcuk
şimdi pervasız ağlayışlardayım
bir veda sözü beni çiğneyip geçti
yağmura gözlerimi bırakışlardayım


bana her şeyden sakınmayı anlattın da
kalbimi korumayı neden böyle unuttun anne
neden beni çocukluğumda bırakmadın
tek gördüğüm mutluluktun anne


gözlerimde kırıldı tüm denizlerin rengi
şimdi biten her aşkın ağrısındayım
pencerelerde kutuplandı hayalim
onsuz ve sensiz hayatın son çağrısındayım


şimdi taş kalplere çarptım
neden beni çocukluğumda
yumuşak dizinde uyuttun anne
neden beni çocukluğumda bırakmadın
kurşunlar için mi büyüttün anne

**

Gemiler çekilirken tenha koylara
Yalnızlık içimde uzun boylu akşamdır

**

yine sensiz yorgun bu ev bu duvar
gözlerini aynalarda ararım
bir yokluğun bir hüzün beni sarar
bu gece ben şarkılara firarım

**

Ne zaman bir el tutsam bulutlar peydah
Kimi sevsem bir yağmurla gidiyor

**

denize dalgaların yakıştığı gibi
en çok benim dudağıma yakışır adın
yaralarım çabuk iyileşecek
gözlerimi bir kere öp ey hayal kadın

**

cevabını hemen istemem
sen aşkına beni soru yaz

**
Sen hiç gecelerde kalbini
Aşka böylesine yordun mu
Vedalar istasyonunda
Son yolcuyu sordun mu

**



sana dönüşe bilet kalmamış


vedasız gidişini unuttum sanma
yüreğim sana hala küslerde
sana dönüşe bilet kalmamış
şehirler arası otobüslerde


hiç bahar olmadın sürekli kıştın
ayrılık trenine tuttun yapıştın
bana bir belki bırakmamıştın
şişelere baktım ağzı tıpalı
yol durumunu sordum hep kapalı

vedasız gidişini unuttum sanma
yüreğim sana hala küslerde
sana dönüşe bilet kalmamış
şehirler arası otobüslerde


güzel günle başlıyor adım adım
kırılmıyor artık kolum kanadım
mutluyum mesudum çok da rahatım
hep artıdayım sensiz eksim yok
sana dönerdim ya taksim yok


vedasız gidişini unuttum sanma
yüreğim sana hala küslerde
sana dönüşe bilet kalmamış
şehirler arası otobüslerde


**
NUH KENİŞ

Bu şiir toplam 932 kez okundu.
25.02.2013 15:28:32

• Yorumlar
• Yorum Yaz
• Şairin Hayatı