kağan işçen (kagan_iscen)
Yokluğunun İzi
Yokluğunun İzi
keramet mi var ki ayrılıkta
ona varır her darmadağınlığın sonu
suçsuzluğun yol ayrımıdır o
ormanların yeşilliğini kanıksamakla
kanıksamamak arasında
masum masum akan sular gibi görünse de
en mahzun hırçınlıktır soğukluğu
milyonlarca eylemin öznesizliğiyim ben
ışıyan denizler vurur yalnızlığıma
nedeni sensen çocukluğuma vurmuşluğumun
asırlık tereddütlerle gelir reddetmek yokluğunu
yudum yudum kezzap içer gibidir toprak yağmurdan
sen yoksan düşlerimin oyuncağı bulutların
yok olmama telaşında
yokluğunun izi kaldı zamanda
silemez seni hiçbir yangın
karlı dağlarından yalnızlığımın
yalnızlığımın yokluğunla avunmuşluğunun
uçurumlara kafa tutan küskün bakışlı
taylar gibi
balabanlar gibi kaybolmaya uçsa da ömür
özlemlerin sarp kayalığında bir sensizlik üşür
bir de saçlarımda bıraktığın şu çığ öfkesi
döner kömür gözlü bir çocuğun körleşmesine
sakındığım hiçliğin değildi şiirlerimden
zamanla dinerdi huysuzluğu üşüdüğümün
eski taşların yerinden oynaması gibi
susturamamak kirpiklerimin sensizlik haritasını
ölçeği boşluğu öpmelerimden
sakındığım uçuk boyalı sarhoş bir ölümdü
şiirlerimden
şiirlerimde kaçtığım kendimle zamanla yüzleşmek
yokluğunun zamanda açtığı bu yara
iyileşmeyecek mavisi hiçlik akşamlarının
büyülü bir son gün gibi
bilmem son gecesi mi bu karanlığın
izi yokluğunun
yaylası konar göçer sözcüklerimin
karanfil dallı sabahlarda
bir yürekten diğer bir yüreğe
kırık esriklikler taşıyan
buluşarak çırılçıplak bir yargısızlıkla
kabullenerek avuçlarımın boşluğunu
bütünleşecek ne de olsa kendimi sende aramalarım
sonsuz bir yalnızlıkla
Kağan İşçen
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiir toplam 584 kez okundu.
25.10.2008 01:23:12