sevdenur danacı (sevdenur selen)

harputtaki ozan

harputta bir genç aşık bir yanık ozan varmış
bir güzele kapılıp kah güler kah ağlarmış
sevdiği bir kız değil sanki bir tan yıldızı
bir yıldız değil sanki bin can yakan bir sızı
bir gizli ok onuda içten yaralayınca
ozana bir amansız dert olmuş bu gülgonca
fakat birgün yüzüne gülmemiş bir gül gibi
nazını niyazına perde etmiş tül gibi
o saklanmış bu yanmış vade nasip olmamış
sevilen seven için derde tabip olmamış
bülbüller bile bağda bahçede onun için
sabah akşam çilemiş,çilemiş için için
nihayet razı olmuş izlice buluşmaya
bağdan bağa geçerek kaçacaklarmış dağa
bir sabah seher vakti sözleştikleri gibi
kucak açmış onlara bir yalçın kaya dibi
buluştukları yerde ne ins nede cin varmış
onları gören varsa bi sinirli pınarmış
ozan bir kağıt gibi titrerken kalem kaşa
yalçın kaya ansızın yarılmış baştan başa
bir peri el uzatıp çekmiş kızı belinden
bir ses bile gelmemiş artık giden gelinden
sanki karanlıklara karışmış tan yıldızı
ozanı taştan taşa çalmış aşkının hızı
bu yer bu yar dememiş;sabır karar dememiş
dağ taş arandı fakat yok demiş var dememiş
kaybolmuşsada gelin böyle buzluk taşında
bazı görünmüş fakat titreyen göz yaşında
bahtı yar olmamış bu gülüp ağlayışa
baharını güz almış yazıda dönmüş kışa
ozan bu kayalıkta sözü saza kalbetmiş
çalmış söylemiş sazı intizaza kalbetmiş
ta derinden derine gelen bir sese yetmiş
kendide arkasından kaybolup gitmiş
bu gidiş aşk uğruna dünyayı terk ediştir
bu gidiş yar ardından tanıya dek gidiştir
o günden beri ozan gölü denilen buzluku
donduran ısıtan hep ozanın iç soluğu
bu kaya bir türbedir adı tek buzluk taşı
sızıp donan su değil bir ozanın gözyaşı
ahalinin dilinde gerçi olmuş bir masal
lakin sözün doğrusu gerçek bir aşka misal
sorda gör dile getir yolcu her kaya başı
binbir efsane söyle harputun dağı taşı...

Bu şiir toplam 692 kez okundu.
20.02.2009 19:55:26

• Yorumlar
• Yorum Yaz