Galip Sertel
Bohça
Cemre vaktiyle iner de hep aynı bengi suya
kanı kaynar ağacın başı duman
heybetten alır nasibi dal budak çiçek civelek...
Cemre vaktiyle düşer de hep aynı has toprağa
azap biter
tohum çatlar
baharla yüz göz olur bizim Düzorman
yeşili dal dal , hayat ne güzel, sen usanma hiç
uç uç kelebek..
Bu sabah çiy yağmuru da ne cömert
deli dolu bir şehvet
dökülmüş deli dolu
hüzünlü ayrık otun mübarek yüzüne...
..... bin dokuz yüz seksen beş yılında beheyyy
bir soykırım sürek avında kirlendi
ayrık otunun o mübarek yüzü heyyy...
Ve şimdi İsa''dan mı önce
İsa''dan mı çoook sonra
yasaklanmış ezanlı adlarımızla zaman
cüzamlı bir ucube
Tuna boyunda ufunet saçan...
Ah Necibe ahhh,sen bilemezsin
bir garip çiy ile sabah sabah
nasıl yıkanır bunca günah ?
Babam
bağışlasın beni orda mezarında,Akpınar''da...
Obamazı alıp
zinde zinde inemedik vaktiyle suya
yol yoruldu
yer obruldu
kızımız kuzumuz kırıldı hep
hep aynı çorak vaatlerle
hep aynı çorak vadilerde
derdi...
Kılıç kuşanılır Eyüp''de
Eyüp Sultan Camii''nde
bir Cuma''nın edası ile şad olmak isterdi...
Bugün ne... tatlı
ne aşk
ne meşk
nekırmızı gülün alı
ölüm Allah''ın emri Necibe sen bilirsin
baharda açar gül, yasemin
ayrılık reva mı ?
Ve kimler kırıldı,kimler kaldı ey Şehriyar?
Yoksaaa!
Yoksa biz değil miydik hep aynı çocuklar
hep aynı Düzorman''da kelebeklere aşina...
Ne çabuk büyüdük böyle
devşirip soykırımlı kabusları bitevi ümide
kadirbilmez yolların bitmeyen göç selinde...
Ezelden
güleryüzlü bir dilimiz vardı
Tuna boyunda Oğuz''dan kalma elvan elvan
soykırımlarda ancak, bir tek sığınacak...
O dilin de bohçasını dürüp ne güzel, dört köşe
selamün aleyküm Anadolu
ve aleyküm selam Necibe sen bilirsin
rahvan koşan atlarımız yorgun
bırak artık, bırak bu sitemleri uğrun uğrun
yol bitiyor,şiir bitmiyor hep daha
nice nice sabahlara, nice nice
ehven ehven, ne güzel, geldik işte...
Galip SERTEL
Bu şiir toplam 937 kez okundu.
22.03.2009