Rıfat Kurtoğlu
Gitmem
Gelenin gitmesi, muhakkak amma,
Dünya bir gününü, görmeden gitmem...
Beni bana, el eyleyen, muamma,
Senin de sırrına, ermeden gitmem…
Maşuğa malûmdur, âşığın hali,
Uğruna harcadım, kırk koca yılı,
Neyime dünyanın, serveti, malı,
“Mecnûn’um Leyla’mı”, sarmadan gitmem...
Bir nefes ölümle, yaşam arası,
Kim bilir şu vakit, kimin sırası...
Her neyse ömrümün, yükü, darası,
Hesabı ben burda, vermeden gitmem...
İçimde bir hakim, kılı kırk yarar,
Vicdan surlarımda, gedikler arar,
Geceler mahkeme, seherler karar,
Her akşam mizanı, kurmadan gitmem...
Yüz ister çıkmaya, Mevlâ katına,
Ameli olmayan, neye tutuna?
O zapta gelmedik, nefis atına,
Aklın dizginini, vurmadan gitmem...
Ey gafil! Sen Hakk’ı, Hak’ça belle de,
Keramet arama, şeyhte, mollada...
Üç hakikat dostla, bir musallada,
Kendi namazıma, durmadan gitmem...
KURTOĞLU’ m anlamaz, elin yobazı,
Nereden bilecek, dili, mecazı?
Belki dolanmadan, Hac’cı, Hicaz’ı,
“Beytullah” a yüzüm, sürmeden gitmem…
Bu şiir toplam 556 kez okundu.
4.11.2009