Murat OĞUZ

SELAM

Sevgili''ye Mektup..

SELAM


Selam ellerimin sahibi,
Rüyalarımın değişmez hakimi.
Toprağından hüzün sürdüğüm..
Gittin ya..
Üşüdü yeryüzü, dondum ben.
Umutlarım göz çukurlarıma sığınıp,
Seninle birlik oldular.
Kalabalık voltalarda bir başıma kaldım,
Kavlimiz bir ömür boyu değil miydi yarim?
Ben gittim, sen zaten öldün diyorsan;
Doğru bildin,
Sözünü tuttun yar.
Bilemezsin.
Uzaklardan tebessüm yetişmez imdada.
Sen gittin, gülüşün bende saklı.
Kalmasa da takatim,
Canım borcumdur,
Elbet öderim, bırakırım ellerine,
Sen, gecelere şafağı ekler -dururken,
Tan yerinin ağarması aydınlatmaz çehremi.
Bilemezsin.
Güneş girse de burda tene,
Işık tutamaz yaralı yüreğe.
Sen gözlerinle pansuman yapmadıkça.
Sen gülüşüne durak verme gülüm,
Ağlanacak satırlarda hazır kıta bekleyen gözlerim var.
Gecem sensiz, günüm yoksul
Yatağım uykusuzluk nöbetinde.
Gidişin ölüme uçurumlar açsaydı,
Adını haykırarak düşünmeden atlardım.
Son kez bile bakamadan,
Ömrümü bir pul eden gözlerine.
Oracıkta, hemen yetişirdim randevuma Azraille.
Aşk, sana anlatılanlar gibi değildir
Bunu bilesin.
Bana ziyan sözler söylenir,
Sus deyince susturulmaz,
Tamamı özlem bir sevdaya bulaşırım,
Elim ayağıma dolaşır,
Kurtar beni bu apansız korkulardan.
Şarkılara minnet etmemek için,
Hayal kurup ağlıyorum.
Biliyorum.
Senden bıkmak, unutmak kudretine sahip değilim.
Senin için UNUT diyenler, beni unutsun.
Dönmeyeceğine emin olduğum her gecenin şafağında
Duvara gözyaşımla bir çeltik atıyorum.
Görürde bir ıslaklık sezersen eğer,
Ben de şimdi itiraf ediyorum:
Tek bir tebessümüne bir ömür gözyaşı adadım ben.
Gizli suskunlarımın ötesinde,
Seni bekleyen bir can var burda.
Gittin, daha fazla bağladın beni.
Sesine cinnet, teninde cennet,
Yokluğun ölümüme alamet, sensizlik bir kıyamet.
Perişan ettin beni.
Bir başkasına yakıştıramam seni,
Bir başka el değmesin tenine,
Bakmasın gözlerin bir başka göze.
Felaketim olursun.
Sence de aşkta doğaüstü birşeyler yok mu?
Gerçek ve sahteyi birbirinden ayrıştırmayacak kadar
Gözlerimizi kör eden,
Tüm doğrularımızı, uğruna gönüllü tek bir yanlışla,
Hemencecik değişebildiğimiz.
Bırak kazanmayı,
İhtimalinde bile gururumuzu hiçe saydığımız,
İlk ciddi engelde yolun yarısında bırakıp, dönecek kadar
Ve yitirdiğimde öldüğümü sandığım..
Nankörlüğümüzden sıyrılıp,
Mutluluk denizine doğru açılmanın vakti gelmedi mi?
Hadi o zaman, yelkenler fora!
Gecikmiş olan sevgili yoktur.
Gecikmiş olan;
Pişmanlık ve idrak eylemidir.
Ne derler, ne ayıp,
Diye diye keşkelerimiz olmasın.
Yaslan benimle gecemin yıldızlı koltuğuna.
Sana da özlem salıncağında yer var.
Hala bıkmadın mı bedel ödetmekten?
Yukarda Allah, yürekte vicdan,
Dön bana ahu gözlüm.
Şaşırtma beni,
Koyma karanlık gecelerin kuyularına.
Yenilgimi bağrıma basıp, yaşanmadık sayarak
Yalancı dostlarımın üstüne bir çizgi çekerek,
Daha çok, kanayana kadar
Tırnaklarımla sana yazmaya devam mı etmeli?
Hayalini mi kurmalı sofrasız akşamlarda..
Gittin, daha fazla bağladın beni.
İki bilinmeyenli bir denklem gibi,
Seni bekleyen bir can var burda.
Ölüm ve senin gözlerin..


Murad OĞUZ

Bu şiir toplam 707 kez okundu.
9.08.2010

• Yorumlar
• Yorum Yaz
• Şairin Hayatı