Serap DEMİRTÜRK (serap hoca)
ATİNİN ZİYASI
Merdiven boşluğunda
Öylece kalakaldım…
Hani sallanır ya örümcek
Tutunur kendi görünmez ağlarına
Öyle işte…
Vardı-yoktu olanlar
Çevirdiler etrafımı
Yalvarıyorlar
Aç gözlerini,
Nerdesin bir gör, diyorlar…
Açmak istemiyorum gözlerimi.
Düş mü yaşanmışlık mı
Gerçek mi
Ne olduğunu bilmediğim binlerce
Belki yüz binlerce görüntü
Bazen hızla gelip geçiyor,
Bazen donuyor gözümün önünde…
Mesela annem salıncakta,
Koskoca kadın üstelik,
Ama bu gerçekti,
Görmüştüm bir albümde….
Sonra İstanbul’un orta yerinde
Bir kayıkçının kayığını çalıyorum
Sanki dört kolum var gibi
Kaçırıyorum kayığı hızla
Ve denizin ortasında
Bağıra bağıra
Gözyaşımla besliyorum denizi,
Martıların çığlığına karışıyor ağıdım.
Biri dokunuyor omzuma
Sanki babamın eli,
Sıcaklığı sarıyor ruhumu
Dönüp sımsıkı sarılıyorum…
Binlerce ayak sesi,
Merdivenden bir iniyor, bir çıkıyor.
Ben açmıyorum gözlerimi,
Öylece duruyorum boşlukta,
Bir güneş doğuyor yüreğimde bir yerlerde,
Bin güneş batıyor Nemrut’ta.
Ağlamak istiyorum,
Sesim çıkmıyor.
Niye uçmuyor bu uçurtmalar,
Neden boşalıyor bu ev,
Anıları sürükleyerek.
Neden içi boş bu gömleğin,
Neden ağlıyor bu helva tabağı?
Kim var bu boşlukta benden başka?
Dokunmayın yüreğime,
Ayna tutmayın kimliğime,
Şimdi değil,
Vakit o vakit değil…
Ruhumun çığlığı ağlıyor sessizce…
Bu boşluk dolmaz,
Bu boşluk kangren oldu.
Ne zaman ki güler bu derin yalnızlık,
O zaman mutlanır sevdiğim ölüler
Ve ben duaya açarken ellerimi,
Can bildiğim, alır beni
Bu merdiven boşluğundan
Koyar sessizce gönlünün konsoluna.
05.12.2009 09:09
SERAP HOCA
Bu şiir toplam 644 kez okundu.
26.12.2009 09:16:57