emre aytaç (emre aytaç)
KESKİ BICAK
Gökyüzü, deniz, yemyeşil ormanlar, bir çocuğun masum tebessümü,
Mutluluk işte…
Bir saniyelik kalp atışı, bukle bukle terlerin şakaklardan süzülüşü,
Öksüz ve yetim çocuğun bayram günkü hali,
Bunlar karışık duygular…
Mutsuzluk dersin, mutluluk dersin, hüzün dersin, sevgi dersin, umut dersin,
Duygularım dersin bazen iyi bazen kötü ama hep adaletli.
Kesin bir bıçağın hüzün kesemizde açtığı yara dersin
Ahhh kapatılması zor yara ah.
Hüzün dediğin şey ulaşılamamış ama ulaşılmaya da denenmemiş bir yara.
Şimdi diyeceksin nedir bu durum.
Bu durum; insanoğlunun mucizevi yaratılmış yeteneklerini yok zannetmesi,
Aslında, Azim Cesaret ve İnanmak üçlüsü ilacıdır bu yaranın.
Şayet yaptığında bu üç şeyi o kişi; keskin bıçağı yamultmuştur.
Ve mutluluktan uçmuştur.
Ama bilinmesi gerek ki; artık aşık olmuştur o kekin bıçağa,
Ona istediği yarayı açsa da keskin bıçak, bir şey deyemez vakit geç.
Nasıl aşık olmasın ki,
Onu; karamsızlıktan, imkansız diye tutturduğu felsefeden, umutsuzluk uykusundan,
Bütün yapamamlardan tek hamlede çekip aldı ve uyandırdı, kendine getirdi.
Ve anladı ki;
İnsan ne isterse Azim Cesaret ve İnanmak üçlüsüyle elde edebilir.
Unutulmamalıdır ki;
İmkansızlık sadece sersemlerin sözlüğünde bulunur!
EMRE AYTAÇ
Bu şiir toplam 480 kez okundu.
24.06.2010 14:48:10