Ahmed Arif
Otuzüç Kurşun
Bu dağ mengene dağıdır
Tanyeli atanda van''da
Bu dağ nemrut yavrusudur
Tanyeli atanda nemruda karşı
Bİr yanın çığ tutar, Kafkas ufkudur
Bir yanın çığ tutar, Acem mülküdür.
Doruklarda buzulların salkımı
Firari güvercinler su başlarında
Ve karaca sürüsü,
Keklik takımı....
Yiyitlik inkâr gelinmez
Tek''e-tek döğüşte yenilmediler
Bin yıllardan bu yan, bura uşağı
Gel haberi nerden verek
Turna sürüsü değil bu
Gökte yıldız burcu değil bu
Otuzüç kurşunlu yürek
Otuzüç kan pınarı
Akmaz,
Göl olmuş bu dağda....
Yokuşun dibinde bir tavşan kalktı
Sırtı alaçakır
Karnı sütbeyaz
Garip, ikicanlı, bir dağ tavşanı
Yüreği ağzında öyle zavallı
Tövbeye getirir insanı
Tenhaydı, tenhaydı vakitler
Kusursuz, çırılçıplak bir şafaktı
Baktı otuzüçten biri
Karnında açlığın ağır boşluğu
Saç, sakal bir karış
Yakasında bit,
Baktı kolları vurulu,
Cehennem yürekli bir yiğit,
Bir garip tavşana, bir gerilere.
Düştü nazlı filintası aklına,
yastığı altında küsmüş,
Düştü, Harran ovasından getirdiği tay
Perçemi mavi boncuklu,
Alnında akıtma
Üç topuğu ak,
Eşkini hovarda, kıvrak,
Doru, seglâvi kısrağı.
Nasıl uçmuşlardı Hozat önünde!
Şimdi, böyle çaresiz ve bağlı,
Böyle arkasında soğuk namlu
Bulunmayaydı,
Sığınabilirdi yüceltilere....
Bu dağlar, kardeş dağlar, kadrini bilir,
Evvel allah bu dağlar utandırmaz adamı,
Yanan cigaranın külünü,
Güneşlerde çatal kıvılcımlanan
Engereğin dilini,
İlk atımda uçuran
Usta elleri.....
Bu gözler, bir kere bile faka basmadı
Çığ bekleyen boğazların kıyametini
Karlı, yumuşacık hıyanetini
Uçurumların,
Önceden bilen gözleri.....
Çaresiz
Vurulacaktı,
Buyruk kesindi,
Gayrı gözlerini kör sürüngenler
Yüreyini leş kuşları yesindi....
Vurulmuşum
Dağların kuytuluk bir boğazında
Vakitlerden bir sabah namazı
Yatarım
Kanlı, upuzun.....
Vurulmuşum
Düşüm, gecelerden kara
Bir hayra yoranım çıkmaz
Canım alırlar ecelsiz
Canım alırlar ecelsiz
Sığdıramam kitaplara
Şifre buyurmuş bir paşa
Vurulmuşum hiç sorgusuz, yargıısz
Kirvem, hallarımı aynen böyle yaz
Rivayet sanılır belki
Gül memeler değil
Domdom kurşunu
Paramparça ağzımdaki.....
Ölüm buyruğunu uyguladılar,
Mavi dağ dumanını
Ve uyur-uyanık seher yelini
Kanlara buladılar.
Sonra oracıkta tüfek çattılar
Koynumuzu usul-usul yoklayaıp
aradılar,
Didik-didik ettiler
Kirmanşah dokuması al kuşağımı
tespihimi, tabakamı alıp gittiler
Hepside armağandı acem evinden.....
Kirveyiz, kardeşiz, kanla bağlıyız
Karşıyaka Köyleri, obalarıyla
Kız alıp vermişiz yüzyıllar boyu,
Komşuyuz, yaka yakaya
Birbirine karışır tavuklarımız
Bilmezlikten değil,
fukaralıktan
Pasaporta ısınmamış içimiz
Budur katlimize sebep suçumuz,
Gayri eşkiyaya çıkar adımız,
Kaçakçıya
Soyguncuya
Hayına......
Kirvem, hallarımı aynen böyle yaz
Rivayet sanılır belki
Gül memeler değil
Domdom kurşunu
Paramparça ağzımdaki...
Bu şiir toplam 1.458 kez okundu.
27.07.2006