LÜTFİ KİREÇCİ (cinatlı)
Bir yanımı çürüten nehirlerin hatırlanmaz yolculuğu
Leyla ile mecnuna bırakmış kentler sohbeti,
Yürü içinde aşk masallarının çıkmaz yolu kadavra
Kırılgan bir aynada köşe bucak aradığım yüz benim değil,
İplerden akan ırmaklar kan, yalnızlık mihrabında seyahat,
Heybemde bereketli kuşlar, yangın yerinde gökkuşağı
Düşleri vurulmuştur Nil’in, Fırat duymaz Dicle’nin çığlıklarını
Nereye bakarsan bak, namlu uçlarına konuşlanmıştır hayat,
Yada patlaması muhtemel bir yanardağın eteklerinde
Oturup piknik yapmaktır hayat.
Yorgun bir kaya düşer belki akrep aşiretlerinin başına
Sırf gürültü olsun diye köşe başlarına ayı heykelleri bıraktığında
Bir yanımı çürüten nehirlerin hatırlanmaz yolculuğu
Ne kadar dost çıkar çikletten puşt bir yolculuğa hazır,
Mavi aynalarda tart her karanlığın ağırlığını
Çal yıldızları gökyüzünden düşmesin Yusuf kuyusuna
Kervan geçmez tırnak uçlarımda büyüyen hain pusulardan
Oltaya takılan balığın karnında oturur uslu çocuklar
Kafası koparılmış kuşlar şişer dilimizin seyri seferinde
Belalara muktedir olan yüreğe çam kokularından yarasalar üşüşür
Akıl almaz kan terler hücrelerde, ölüme davetiye gelir duvarlardan,
Sabır paslanır kınında, soruların cevabı tabut, iplere düşer yaşamak.
Çilingir açmaz boğazıma kilitlenen yağmursuz bulutları
Ve şafaklara taşımaz ambülânslar öksürüklerimi, lanetli insanlar kıyısından
__________________
Bu şiir toplam 389 kez okundu.
27.07.2007 19:38:59