Ahmet Hilmi ÇEVİK
HASNİGAR
Sana düş getirecektim Hasnigar Ahir zamanın okyanus mavisinden Kirli paslı bir elveda olmayacaktı hani Hani tükenmişliğini yüreğimde arayacaktın Ne sular öpecekti göğü Ne mavisi düşecekti sulara göğün.
Sen benim için Yalınayak bir özlemdin kaldırım taşlarında Geceyi bunun için seviyordum Çünkü yitiktin bana biraz Birazcık suskun Bana mezar olacaktı günbatımı akşamlar Sana şehir tükenecekti Hasnigar Bu sitem bu öfke sana Hasnigar Gözlerinsiz olamıyorsam suç benim değil Ne kadar yakınsan bana en uzak olduğun yerde Ki yüreğimde bir mabet gözlerin Gözlerinsiz olamıyorsam suç benim değil.
Görmemeliydim Seni hiç sevmemeliydim Çiseleyen yağmurda bir tufan kopar sensiz Sensiz olan her düşte bir figan kopar Şimdi gözlerine alışan gözlerim yorgun Şimdi bakışlarımda yeşil bir bahar yorgun.
Ben yüreğimde saklarım aşkı Ne masallarda ararım Ne de hayal kurarım Bir başkası sen olamaz bende Çünkü sen başkası değilsin Ben seni kıskandım ilk defa İlk seni sevdim İlk defa inat ettim kendime Hatta inada bile inat ettim Hasnigar Hem de ilk defa.
Bu yağmur ıslatmaz beni Bu gece avutmaz beni Kaldırımlar kovamaz Caddeler uyutmaz beni Senin gözlerinde doğarken yıldız Senin gözlerinde canlanırken gece Ve bakışlarım ararken seni Seni Hasnigar Ölümü sevdiğim kadar seviyorum.
Ben yeşili gözlerinde aradım Ebem kuşağına inat İlkbahardan kalma güller topladım sana Hep ihtimal verdim Çünkü Dar düşmüştü uykuma boynu bükük bir sevda Yokluğundaydı bunlar Bu olanlar Hep yokluğundaydı Hasnigar.
Bak işte geçmiyor zaman Ne uykum geliyor, ne yoruluyorum Sen varsın bir parça Kendimden bile kıskandığım gözlerin var Söyle nasıl uyurum Nasıl olurum sensiz Söyle hasnigar Darağacında idama mahkum biri miyim ben Yoksa gözlerinin piri miyim ben Ben paramparça Sen bende bütün.
Benim zümrüt yeşili ağaçlarım olmalı Okyanuslar denizler diz çökmeli önünde Yalnız benim olmalı ab-ı hayat ne varsa Depremler dolu dizgin beynimde dolaşmalı Benim olmalı dağlar Seni bana anlatan her şey Kaybettiğimde sana ulaşabilmen için Kaybettiğimde seni yeniden bulmam için Her şey benim olmalı.
Ben gurbeti sende yaşadım Özlemleri özlemeyi sende farkına vardım Yaşamayı anladım Ölmeden ölüme gebe kaldım Hasnigar Papatyayı özledim ilk defa kar ortasında Masum olduğu için Birazcık sen vardın onda birazcık kar tanesi Ve ellerin vardı Saftı temizdi.
Yaslıyım, yalnızım bir dağ lalesi kadar Kelepçelenmiş ruhum senden yana Hasnigar Ne kadar anlatsam o kadar anlamazsın Ve ne kadar yalvarsam inanmazsın Seni neden mukaddes sevdiğime hasnigar Bir dua, bir dua dökülüyor elimden Mateme vermiyorum yinede şu gönlümü Issız gecelerin inan bıktım elinden Gözlerinde özlüyorum ölümü Bir Hasnigar vardı demeyeceğim Senden başka kimseyi sevmeyeceğim.
Sana yıldız getireceğim Kuşların kanadında Sen yıldızların katili olacaksın Ben senin yerine idama mahkum Ben arayacağım yıldızların suçunu Ölümün saçını ben tarayacağım.
Sana nasıl ulaşmalı ellerim Nasıl haykırmalıyım ki beni duyasın Yüreğimin duvarlarına çarpıp duran Gizli kalmış ne varsa yüzüne vurmalıyım Sana bendeki seni anlatmalıyım Sana seni senin bile tanımadığın kadar Sana seni bence anlatmalıyım.
İlk defa annem kadar seviyorum bir başkasını ilk defa başkası için ağlıyorum Bu kadar tedirgin değildim Bu kadar ürkek hissetmemiştim kendimi Kimse otağını kurmamıştı düşlerime Ve kimseyi senden başka senin kadar sevmemiştim Senin kadar Hasnigar.
Yalan neresinde seni sevmenin Basitlik neresinde Ölümüne sevmeye başladım Ölümüne ölmeyi özlemeye başladım Ölümü özlemeye Hasnigar Ölümü özlemeye.
Her adımda karşıma dikilen zavallı hayal Benim muhtaçlığımı anlatır mısın ona Düşlerine girip fısıldar mısın Gidiyorum işte Islak gözlerinde güneşini yitirmiş bir hayal gibi Bir olmak için senle Bir de olmamak için sensiz.
Manevi bir güç Manevi bir göç Manevi bir öç bu benimki Katiliyim her şeyin Aslında kendimin Sensizliğin Hasnigar Katiliyim bu şehrin Bu caddelerin mekansız katili.
Evet Hasnigar Sen Leyla’nın son neslisin Ben Mecnun'un varisiyim Şimdi bir iklim-i aşktayım Bir diyar-ı Mecnun'da Gözlerim gönlünün sesine aç Gözlerim gözünün rengine muhtaç...
Ahmet Hilmi ÇEVİK
Bu şiir toplam 662 kez okundu.
29.10.2013 12:41:09