(hakantarkan)
Püskül
at kuyruğu saçlarını özenle taradı.
mısır püskülünden kemer yapmıştı,
sütlü tanelerinden tespih.
ya sabır çekiyordu otuz üçlü bakışlarla.
çevresini süzerken otuz üçlü dudaklarının kıvrımları,
inci tanesi dişlerine nispet yapıyordu,
ben bugün daha bir şirin olmalıyım dercesine.
derken at kuyruğu saçları pirelendi,
kum tepelerinde debelenen çocuklar gibi.
ya sabır çekti yine derinden,
kime kısmet kime kıspet diyerek,
fotojenik dudaklarını ıslattı.
üstelik o akşam dolunayda vardı,
avuçlarının boş kalmasına bir anlam veremedi,
kırmızı panjurlu kız.
kapattı boşluğa bakan çift kanatlı penceresini.
o gün de ağına bir kuzu yavrusu düşmemişti.
otuz üçüne kürek çekerken ya sabır çekti,
asabi dişleri takırdadı çiğnerken çiğliği,
çiğ darıdan otuz üç tespih tanesini sabırsızlıkla eritti…
Bu şiir toplam 803 kez okundu.
16.08.2007 16:46:28