Kadri KIRMIZITAŞ (tk30762)
BU NASIL AYRILIKTI AZİZİM
Bu nasıl bir ayrılıktı azizim
Buz tutmuştu nemli gözlerim
Dudaklarımda zoraki sözcükler dökülüyordu
Vedalaşmayı bile beceremedik biliyormusun
Son bir bakışla bakışmak bile nasip olmadı
Her şey bir dinginlik içinde suskundu
Bütün hatıralarımızı bir buluta yükledik birlikte
Kara Bulutu son bakışlarımız arasında
Sonsuzluğa uğurladık dinmeycek göz yaşları içinde
Bu nasıl ayrılıktı azizim anlayamadım.
Şimdi bu ayrılık saatinde
Ayrılıklar çoğalarak giriyor günlerime
Ağır ağır puslanarak batarken güneş penceremde
Bir cenaze hüznü gibi hüzünlendirdi bu gidiş
Nedense artık dönmesini bekleyemiyor gözlerim.
Gönül defterimin Son sayfalarını yazdı kalemim
Virgülsüz bırakıldı satırlarım.
Bu nasıl bir ayrılıktı azizim anlayamadım.
Biz iki çocuktuk bu aşka başlarken çocuksu safça
Sonra giden gitmişti ardına bakmadan insafsızca
Oysa ben yarım kalmış şiirimizi tamamlamaya gelmiştim
Acımasızca kırık dökük yüreğimle baş başa bırakıldım.
İnsafsızca umursamaz
Gözlerimdeki mutluğun resmi ateşe verildi
Bu nasıl bir ayrılık azizim anlayamadım
Beklide benimkisi ayrılık değildi biliyormusun
Belkide aradığım mutluğun resmiydi kaybettiğim
Yada ölümün son nefesleriydi sancılı yüreğimde
Beklide çocukluk hayallerimdi
Rüya gibi geldi geçti düşlerken gözlerimin önünde
Beklide ayrılık varmış kısmetimde
Şimdi anlıyorum artık iki damla göz yaşı
Sayısız hüzün Kala kaldı boş bırakılan ellerimde
Belkide hep böyle geçecek hayatım
Kaderde sonbaharı yaşamak varmış kısmetimde
Şimdi kanatsız bir melek geldi geçiyor önümden
Gitme kal diyemedim dilimdeki pranganın kilidinden
Bu nasıl ayrılık bilen duyan gören varmıdır hayatında
Bu nasıl bir ayrılıktı azizim anlayamadım
Kadri KIRMIZITAŞ
17/03/2012
Bu şiir toplam 521 kez okundu.
17.03.2012 19:29:13