metin salim (hüdan)
GÖNLÜN KAHRI
Altın tepsi de can sunduk, değeri bilinmedi.
Özümden akan sızıya sözümde yer verilmedi.
Yar aralar da yaraları içine tuz basar
Can paralar da cehli, dışarı nara taşar
Yandı gönül artık bilesiniz gönülsüzüm
Sevmek sevilmek bundan gayri sadece sözüm.
Giderken yolda, düştüm gönül kuyusuna yârın
Ey kuyudan su içen yar, yok senin şükrün ârın.
Ben yanan bir ateşim bekle yakacak seni ahım
Bakışım ne ezel ne ebed,dua benim silahım.
Yan yar! yananla bir olasın gül gibi solasın
Kapıya köle olasın susuz çölde naçar kalasın.
Tamah ettiğine gidesin dünya da paralanasın
Tam buldum derken paralandığında yaralanasın.
Söz söylersin yalan, oynarsın gönülle kasten
Vurduğunla vurulasın çıkmayasın hapisten.
Gönül bu Allah evidir, delili bize hadisten gelir
Gönlümü yıkan gönülsüz gönle hasretinden delir.
Sadakat yemini alıp gönlü sınamak isteyen dilber
En büyük sınava kendin girdin olmuşsun bihaber.
Hak hukuk rıza dilinde pek çok dolaşıp gezer
Dilinde ki sözle Hak seni en kısa an da ezer.
Hak evini ettin virane neye yarar kabeyi ziyaret
Ey kahhar! ebrehe filleri gibi viran edeni ziyan et
Dedim gönül yorgun uğraşma çekemez gayri çile
Anlamadı vicdansız geldi hep üstüme bile bile.
Dinlenmesin gönlün koşuşturmaktan yorulsun
Görmesin gözün ancak yıktığın viraneye vurulsun.
Yansın yüreğin kurban olan kuzu gibi melesin
Değer vermediğin cana sürüne sürüne gelesin.
Bir güzel söze, sevgiyle bakan göze hasret olasın
Yusuf’a müştak olan züleyha gibi acılara dalasın.
Kafanda üşüşsün kelimeler, gecelerin geçsin uykusuz
Yediğin içtiğin her an olsun lezzetsiz tatsız tuzsuz.
Kırdığın gönüle olasın muhtaç, çalasın kapısını
Ayazda kalıp üşüsün yüreğin, arayasın çatısını.
Gönlün suskunluğunu kâr bilip söz söyler rol yaparsın
Haktır gönlün sahibi, an gelir rol yaptığına taparsın.
Bu şiir toplam 389 kez okundu.
31.12.2012 23:41:17