İmran Esin (imranesin)
Varlığın Kıskacı
İlham bulutlarından düşen tanecikler
Kimi kaskatı bir dolu
Kimi damla damla rahmet dolu
Çevrende dönen binlerce nesne
Sen onlara göre koşuyorsun
Onlarda sana göre
Düşüncelerinin ulaştığı her yer senin
Kısır döngüler içinde kalmayı dilemekte
Ve arzularının cezasını çekmekte
Damlayan her gözyaşında bir sen yükseliyor arşa
Toprağın tevazusu yetiştiriyor çekirdeği bulutlara
İyi, kötü ayrımların bölüyor varlığı taraflara
Hür iradenin gereği çekmeden tutunmak bir dala
Sözlerin senin en büyük sihrin
Unutma sen kendinin esirisin
Sözlerin ise senin
Ta ki onlar olana kadar senin
Dalından kopan yaprak mı üzülür
Yoksa yaprağını yitiren ağaç mı?
Bir kelebeğin dirilişinden kim üzülür
Yalnız kalan ipekten koza mı?
Sen her zaman yoksulsun
Ve yağmur damlası okyanustan yoksun
Gök aşkının dinmesini toprağı sulamakta sandı
Toprak aşka dair her katreyi kalbinde ateş yaptı
Ne gök bıktı dökmekten gözyaşlarını
Ne toprak usandı silmekten gözyaşlarını
Karganın karasının ardında asırların verdiği bir çile var
Her kanadını çırpışında cehennemden kaçan ateşler saçar
Kanunun gereği bu güzelliğin ölçüsünde kısalır ömrün
Kargalar asırları aşarken kelebekleri bir gün görün
Çarkların vuruşunu görmeyen hayat der adına bu kovalamacanın
Dişleri birbirini çiğnemezse çarkların ne akrebin canı kalır ne de yelkovanın
Bu şiir toplam 412 kez okundu.
6.08.2014 10:47:37