Murat Kartal (muratkartal)
Geceye Düştü...
Şehir yalnızlaşmaya başladığında
Ay,yıldızları etrafına toplamış
Bir ışıksı serenata bürünmüşken
Şavkı düştü sözcüklerime,
Sözcükler düştü kentin kaldırımlarına,
Issızlıklar yudumladım
Kalabalıklar adımladım
Düşünce yollarında.
Köprüler geçtim
Bunalımlı yalnızlığımın
Fikir girdaplarında bir ucu,
Bir ucu...
Sabahçı kahvesinde
Kederi küllüğe düşmüş
Bir demli çayın gölgesinde üşümüş,
İlişmiş bir tabureye
Baktığı uzaklarda
Gözleri elemli bir seyhatte,
Parmakları ritim tutuyor masayla
Gözleri saklandığı buğulurda
Bekliyor gelmeyecek sabahları.
Yollar bitirdim
Bir kenarı uçurum hayatlarda gezindim
Bir ağustos böceğinin
Kanatlarında devleştim
Fikirlerimle sürtüştüm
Bir magandanın radyo sesinde
Bende kent kadar sürtükleştim.
Geceye düştüm
Gece kaldırımlara düştü
Ben yürüdüm...
Alkol kokladım,
Geceye sitem nefeslerden.
Nefesler düştü,
Ahlar duydum
Düştüğü yüreklerden.
Bir karamsar şiir okudum
Bir hecelik hüzünlere dokundum
Yüreğe şiir düştü,
Tek hecede okudum.
Hüzün düştü
Zifiri karanlıkların içinden
Kaldırımlara bir kadın düştü
Sigarasına vurduğu
Kibrit yüreğe düştü
Kor bir yürek
Çatlamış iki dudak
Birleşti aşka düştü.
Kente aşk düştü
Kent tutuştu
El ele iki yürek
Kanatlanıp sanki uçtu
İki belirsiz ceset
Bir yatakta buluştu
Yatağa düşen sesler
Geceye şehvet dizdi
Yatağa ceset düştü
Ruh dudakta oluştu
Okşayışta can buldu
Cana zifir geceden
Bir heyecan düştü.
Gece köprüye düştü
Bir çocuk karanlıktan
Köprü altına düştü
Gözleri zifiri gülen
Dişleri inciye benzeyen
Ne kente sığabilmiş
Ne köprüye yerleşen
Bir çocuk gecenin
Üşümüşlüğüne düştü.
Hüzün yüreğe,
Kalem kağıda düştü
Bir şiir alev aldı
Şair bir köze daldı
Şair geceye,
Gece şiire düştü.
Az ilerde bir çocuk
Vitrinde gördüğü arabaya
Yürek düşürdü
Baba parasızdı
Gece arsızdı
Çocuk hıçkırığa,
Baba yokluğun girdabına düştü.
Çocuğun yüreğinde
Kumdan kaleler düştü.
Bu şiir toplam 494 kez okundu.
7.05.2008 16:08:46