İsmail Cica

yorgun gözler

gözlerim kasisler açtı akan yaşlarla geleceğin yollarda
heyhat gelmedin ya da gelemedin ve ağlamakta hâla
gözden pınar akmakta sel oldu yollar istersen inanma
beyne açılan nizamiyem de kapandı gelen giden de yok
yorgun gözler
baş yastıkta yorgun gözler kirpirkler sırımsıklak yaşlardan
kulaklar kirişte bir haber mi var acep yeşilbaş turnalardan
ne bir ses ne bir iletişim ne yelden ne yeşil yapraklardan
sevmek bu kadar zorsa neden sevdim seni anlasam biraz
sağırlaştı kulaklar
dilim şendi şakraktı lâlleşti konuş de, baş iki yana konuşmaz
evet başım ikiyana gider gelir hayır anlamında herhâl moda
bizim yörelerde hayıır anlamında hep başımız kalırdı yukarıda
desene böyle organlarıma da etkin dönüşüme mi sebep bu aşk
ölese ben dilsiz
sen Adısaklı efsuncu musun yoksa ne bu bendeki dönüşüm acaba
dönüşümler moda dünyada orda burda şurda arapbaharına baksana
son günlerde ise bu da bir moda alalanmış demokrasiler torbada
ama yani ve fakat daha saysam içi boş tilcikleri çıkar mı başka acaba
lepten anla
Adısaklı'ım sen bana bakma adımı bile deliye çıkardılar ama aldırma
aklım yerinde benim ne fark var akıllı deli arası biri başta öteki dışarda
düşünüyorsam organik kimya analitik kimya arası farkı boş vver aldırma
yoktuk ya bir zamanlar geldikte ne oldu yani.yanisi doğduk yaşadık ve sonra.!?
22.010.2011.sefh.izmir.

Bu şiir toplam 517 kez okundu.
2.11.2011 11:11:45

• Yorumlar
• Yorum Yaz
• Şairin Hayatı