DUYURULAR

SERBEST KÜRSÜ

Şairül İslam Yunus Kokan - Vecizeler 3

138) Âlimin ilmine, tebliğdir şükür. Zalimin zulmüne korkma tükür!

139) Ey sen âmir! Edemezsin kırdığın bir gönlü tamir, iyisi mi seç sen kendine güzel bir zamir.

140) Kál ile öğüt veren çoktur, hâl ile örnek olan yoktur.

141) İlimle tedavi edilmezse illet-i cehalet, bil ki artarak olur sonunda dalalet.

142) Kur’an’dır Allah’a ulaştıran hakikat, nefsindir eğer binebilirsen hakiki at.

143) Aslı çirkin olanı, değiştiremez onun adı.

144) Vermişse Allah bir kuluna ilm-i simayı, bir bakışta anlar yürekteki davayı.

145) Ey nefsim! Yılan gibi kıvrım kıvrım olup, yalanla oynama! Ok gibi dosdoğru ol, hedeften sapma!

146) Uyku beş saattir, çoğu kabahattir.

147) Sen Türk, sen Kürt, sen Arap’sın dediler, Millet-i İslâmiye’yi bu ateşle erittiler.

148) Her kime verdiysen layık olduğundan fazla değer, bir gün gelir elbet seni buna pişman eder.

149) Uğradı mı bir beldede salihler atalete, fasıklar hâkim olur o beldeye elbette.

150) Kur’an sedası,ruhun gıdası; şirk kokan müzikse, olsa olsa ruhun belası.

151) Ve bir şiir ki tüm şiirleri sil baştan yazdıracak. Ve bir iman ki Hakk’ın adını yüreklere kazdıracak.

152) Zaafiyet-i ibadet, eder zaafiyet-i marifete işaret.

153) Ey nefsim! Avukat gibi nefsini savunmayı bırak, hâkim gibi nefsini sorgulamaya bak!

154) Mümine yaraşmaz boş durmak, saltanat-ı hakiki kulûb üzerine taht kurmak.

155) Uyan ey insan ölüm var ayıl! Seni hikmete sevk eder akıl, hayvan gibi yaşayacaksak, ne diye verildi ki şu akıl?

156) Abdullah İbni Ömerler için, Ömer gibi pederler gerek! Yeni Fatihler için, yeni Akşemseddinler gerek!

157) Hakk’ı bilendir hakiki âlim, Hakk’ı tanımayandır asıl zâlim.

158) Samimi olanın zikredilir ismi Arş’ta, zıddı olanın ismi silinir en başta.

159) Kendim bildim bileli, uyudum mu bilmem. Ben göz kapamaya, uyku demem.

160) Her kişi kazancında dökmeli ak ter, elzemdir insana önce karakter.

161) En aziz kişi nefsine galip olandır, en âciz kişi nefsine mağlup olandır.

162) Ne dünya ne de ukba, gayemiz yalnızca ilahi rıza.

163) Üsluptaki virüslerdir bu davada en büyük düşmanımız bizim, dile format gerektir azizim.

164) Üzmeler ve küsmeler; kırgınlıklar ve kızgınlıklar hep birbirini kovalar.

165) Ha bir cami yıkmışsın,ha kalp kırıp gönül yıkmışsın. Namazdan mânâ ne? Sen kâbeyi yıkmışsın!

166) Asla gözüne haramı gördürme! Bin latifeni bir bakışla öldürme!

167) Ömürdür dünyadaki sermaye, hasenattır ukbadaki sermaye. Uyan ey gafil nefis, nasıl olur da boş geçer bir saniye?

168) Gözlerden akan yaşlar, turab-ı kalbi sular.

169) Ârif her musibetten bir ders-i ibret alır, cahil ne gelse başına kul yaptı sanır.

170) Ben hiçbir şey söylemedim ve hiçbir şey yazmadım; yalnızca yüreğime, bir ayna bıraktım.

171) Şükür tohumdur sabır suyu; esirgeme ki suyu, yeşersin şükür tohumu.

172) Kul kuldan istedikçe eder tedenni, Hakk’tan istedikçe eder terakki.

173) Allah deyu deyu çıktım dağlara, haykırdım doya doya. Taş bağırlı dağa kim ne duyura?

174) Bil ki güldür onlardaki bağır, adavet ettiğin Allah dostu ise bedeli ağır.

175) Nimeti yalnızca Hakk’tan bil! Ta ki zikretsin hakkıyla O’nu dil.

176) Zannetme ki tevekkül sebepleri terk edip bir mûcize beklemektir, tevekkül esbaba müracaat edip neticeyi Hakk’tan dilemektir.

177) Kenz-i mahfiyi aradım durdum, o hazineyi kırık kalplerde buldum.

178) Geceyi yıldızlar aydınlatır amma, bir yıldız ki güneş olur da görünmez başka yıldız ve yakılmaz lamba.

179) Kalp bir tarladır; kimi muhabbet eker, kimi nefret diker. Mahsulü ameldir, herkes ektiğini biçer.

180) Ehl-i gafletin aşk sandığı şehvani bir muhabbettir, oysa aşk mukaddes ve müberra bir hakikattir.

181) Kabir büyük bir duraktır, sanma ölüm sana çok ıraktır, şu sararıp düşenler yapraktır, nasıl yaşarsan yaşa, sonun kara topraktır.

182) Dediler: “Riyazetle nefis ölür mü?” Dedim: “Hiç düşman geri çekilmekle ölür mü?”

183) Bir yıkılış bin kalkınıştır, bir mağlubiyet bin galibiyettir elbet. Mühim olan yenilgi içinde büyüyen, zafer-i ekberi görebilmek.

184) Âyâ zanneder misin zikirler gider boşuna? Zikir ayaklarıyla çıkılır merdiven-i aşkın arşına.

185) Gönül yapanlar bırakır arkalarında gül, gönül kıranlardan geriye kalan yalnız kül.

186) Nefretin misali bir çöl, kupkurudur, kurutur gör! Muhabbetin misali göl, hiç çöle benzer mi gör!

187) Azrail gelince insan etmeli tebessüm, Sevgili’ye götürene nasıl edilmez tebessüm?

188) İbadetin efdalini ararsın, bir taraftan da gönül kırarsın, kâbeyi yıkarak nasıl rıza ararsın?

189) Seher vaktini uykuda geçirmek, musluk açıkken kovayı ters çevirmek.

190) Şâirim, sözün âlâsını bilirim, lakin cahilin karşısında konuşmayı, edepsizle bir olmayı, ilme hürmetsizliktir bilirim.

191) Elif gibi dimdik ol amma çok havalardan uçma, düşüşün fena olur sonra.

192) Nefs-i emmare cihetiyle öldüğün gün, odur kalp ve ruh cihetiyle dirildiğin gün.

193) Dünya bir handır, ebedi kalınmaz. Baki için halk edilen kalp, faniye bağlanmaz.

194) Ey nefis! Fani dünyaya aldandın, hiç ölmem mi sandın, koca bir ömürde O’nun rızası için ne yaptın?



Şair'ül İslam Yunus Kokan / 15.07.2019

Bu yazı 51 kez okundu.


YORUM YAP



YORUMLAR

Siirdemeti.Net - 2005 Yılından Günümüze Karşılıksız Sevgi ©