DUYURULAR

SERBEST KÜRSÜ

Şairül İslam Yunus Kokan - Vecizeler 6

303) Ey nefsim! Sükut et, abes konuşmayı kes! Rüzgâr ol, hikmet es! Bilemez bizi herkes.

304) Kulaklarda aşk dolu dizeler, dudaklarda aşk kokulu sözcükler. Birdman Father bu dünyayı n’eyler? Muhabbet-i Vedûd bize, ebeden yeter.

305) Şol Yûnus ki ham idi, Hakk ilham eyledi, kulluğa erdirdi, orada aşk önderdi.

306) Âşıklar aşk derler, Hakk deyu dönerler. Onlar bu yolda erler, “Kul ol da gel!” derler.

307) Hakk’tan gelen ferman, tüm dertlere derman.

308) Hakk’tan ilham geldi sadırıma, sadırımdan döküldü satırıma. Aşk dolu sineler hatırına, yazılanlar ikram insanlığa.

309) İman dolu yürek, sarsılmaz dağdır. İman aşk ile kıyamdadır. Âşık ölmedi, aranızdadır, sağdır.

310) Ölüm gelip çatmadan, kalbin son kez atmadan, dön kulluğa! Gel, eyle secde!

311) Yüzde gözdür, olur nur. İmandır gerçek onur.

312) Bir kez geldim dünyaya, âşık oldum Mevla’ya,. Yine gelsem dünyaya, sevdam yalnız Mevla’ya.

313) Haksızlık aksızlıktır, akılsızlıktır. Faniyi bakiye, nârı nura tercihtir, şüphesiz ki ahmaklıktır.

314) Marifetullah dediğin, Hakk’ı hakkıyla tanıyabilmek. İlmin güzelliğindendir, “Bilmiyorum.” diyebilmek.

315) Bilmediğini bilmek ilimdir.

316) Allah’ı zikreden asla görmez darlık, Rabbim Sen’den gayrı yoktur gerçek varlık.

317) Tebliğ için iman gerek, ilim gerek, irfan gerek, İlah’a adanmak gerek, Hakk adını anmak gerek, Rabb’e daim tapmak gerek, aşk ile kavrulmak gerek, yakmak için yanmak gerek.

318) Sussam fayda etmiyor, kelimeler yetmiyor, Rabbim Sen’den niyazım, nesl-i Kur’an muradım.

319) Tövbe alma söylemi ve eylemi kiliselerden edildi ithal, yerine iade edilmeli derhal.

320) Kur’an ile sünnetin arasını açmak ve sünneti yok saymak, olur kelime-i şehadetin iki cümlesinden birini yok saymak.

321) Ağlarım oldum mâ-i zemzem, çağlarım Hakk deyu her dem.

322) Seni bir ömür, secdeye götürmeyen iman, cennete nasıl götürsün? Uyan ey insan!

323) Abdalca yaşarım, engelleri aşarım, perdeleri açarım, su misali taşarım, mecnun deyu anılmayan, akılsız sanılmayan, veliye şaşarım.

324) İnsanlara acımayınız, insanları seviniz. Bu bizim meşrebimiz, eğer bilirseniz.

325) Şu dünya ki bir han, her anımız imtihan.

326) Ey nefsim! Yüreğine kin dikenleri dikmek yerine, muhabbet çiçekleri dik ki yüreğinden diline mis kokular süzülsün, dilinden sözlerine hikmetler dökülsün.

327) Gönüllerde kalanlar, gönül alanlar. Hakk dostu olanlar, Hakk’a adananlar.

328) İmansızlık beter eder, büyük nimet rükn-i kader. İman et, gitsin yeter! İman et, bitsin keder.

329) Üç günlük dünyaya kanan, Rabbi değil, nefsi anan, kendini ebedi sanan, odur nâr içinde yanan.

330) Hakikatı bulanlar mutludur, her daim umutludur. Okumak ne güzel bir tutkudur, bu tutkuda olanlar kutludur.

331) “Neden, niçin böyle?” deme! Sabret! Bak, gör tecelli edecek nice hikmet! İbretle seyret! Rabbine şükret!

332) İyilik eden o iyiliği unutmalı, iyilik edilen unutmamalı. Ama tüm iyilikleri Hakk’tan bilip, minneti yalnız O’na duymalı.

333) Beli rükûda eğdir, alnı secdeye değdir. Bu gerçek yükseliştir, aşka gerçek eriştir.

334) Dil ile ikrar, kalp ile tasdik, amel ile ilân, ihlâs ile i’lam budur kâmil iman.

335) Aşk ile geldim vecde, Rabb’e eyledim secde. Şol yükseliş arş, diye! Hakk adını an, diye!

336) Bilmeli bunu gafil, olmamalı cahil. İlmiyle âmil, insan-ı kâmil.

337) O bir eldi, güzel elçi, Resûl geldi, davet etti. Duyduk ve uyduk, Hakk’a kul olduk.

338) Ameldir ilme zabit, Rabbim eyledi âbid. Yeryüzü bize mescit, her zerrem oldu sacid.

339) Dize dize aşka çağır! Duysun bizi mümin bağır. Mazlumdan yükselen sabır, zalimi alçaltan kahır.

340) Kur’an ruh, sünnet göz olmalı. İşte o vakit hikmet olur söz, İslâm olur yüz ve iman olur öz.

341) Nuru nâr çeviriyor, nârı nur çeviriyor. Manzaralar geçiyor, insan dilediğini seçiyor.

342) Ey akıl! Düşün ve hikmete var! Ey arz! Müjde sana! Bahar var, haşir var. Ey ins! Hakikata ağ aç! Ey ağaç! Yaprak avuçların aç, şol duama ol taç!

343) Kalbim anıyor, kalem yazıyor, yaram kanıyor. Sürgündeyim, her bir zerrem aşkla yanıyor.

344) Bilmemeyi ilim bildim, bilmeyi cehalet. İlimden gelen enaniyet var ya işte odur asıl helaket.

345) Fazla dalma derin, hikmet denen okyanus. Ya dünya kokacak Yûnus, ya kokacak dünya Yûnus.

346) Bildim bileli ben beni, kaybetmişim kendimi, sanki bir ayyaş gibi. Yüreğim aşk süzeni, Allah diyor merkezi, Kur’an’dır rehberi.

347) Hak göründü gözümüze, davetimiz Rabbimize. Aşk yer etti özümüze, bal sürüldü sözümüze.

348) Olmak istiyorsan gönüllerde kalıcı, olmalısın sen her daim gönül alıcı.

349) Dünya ki uzun sanılan kısa yoldu. Günler doldu, güller soldu. Yeryüzü kabirle doldu.

350) Aptala malum meçhul olur, abdala meçhul malum olur. Hakk’ı anan hakkı bulur, bizimle olan bizim gibi olur.

351) Mümine yakışan, bir güler yüz ve bir tatlı söz. Budur imandan öz. Kibir denen illetse, olur taşıyana köz.

352) Gayrın kusurunu aramak, götürür gaflet ve dalalete. Nefsin kusurunu aramak, erdirir hikmet ve hidayete.



Şair'ül İslam Yunus Kokan / 15.07.2019

Bu yazı 57 kez okundu.


YORUM YAP



YORUMLAR

Siirdemeti.Net - 2005 Yılından Günümüze Karşılıksız Sevgi ©