DUYURULAR

Melahat ECEVİT  NİSAN COŞKUSU Şiiri



Facebook'ta Paylaş! Twitter'da Paylaş! Sık Kullanılanlara Ekle!
Harf Boyutu Küçült Harf Boyutu Normal Harf Boyutu Büyüt
Puanınız kaydedildi.
Teşekkür ederiz.
0,0
0
Şiire puan verin!

Melahat ECEVİT

NİSAN COŞKUSU


Nisan Coşkusu

Bu sabah yağmur sesleriyle uyandım,
Penceremden baktım, gökyüzüne uzandım,
Merhaba nisan yağmurları merhaba!
Nisan coşkusu içinde, aşık mıyım acaba?

Hazdan başım dönüyor, nisan ayında,
Tomurcuklar çatlamış, kirazın dallarında
Merhaba karıncalar, kelebekler merhaba!
Nisan coşkusu içimde, aşık mıyım acaba?

Ilık nisan yağmurları okşadı saçlarımı
Bazen de usulca öpüverdi dudaklarımı
Merhaba bütün sevgiler merhaba!
Nisan coşkusu içimde, aşık mıyım acaba?

Nisan ayında şarkı söyler, çiçekli dallar,
Nisan rüzgarıyla buluşur, çılgın arzular
Merhaba sevenler, sevilenler merhaba!
Nisan coşkusu içimde, Aşık mıyım acaba?..

Isparta.

Kaynak:''OZAN DERGİSİ'' - Adana. Sayı:94, Ocak - 2000.

Melahat ECEVİT

Bu şiir toplam 903 kez okundu.
11.12.2007

Çağrı ELGÜN

GİTMEDEN ÖNCE

Kapımı çalmadan, Azrail bir gün,
Hadi gel, bu ömür bitmeden önce.
Bir ümit vermedin, gittiğin o gün,
Elveda demedin, gitmeden önce…

Kolay mı sanırsın, ayrılık çekmek?
Gözümün nurunu, yollara dökmek.
Ağzımda büyüyor yediğim ekmek,
Bir haber vermedin, gitmeden önce…

Hayâller içinde, çok adım attım.
Gelirsin diyerek, rüyaya yattım.
Ne yazık, hasretin zehrini tattım.
Ecelsiz öldürdün, gitmeden önce.

Tenha sokaklarda, karşıma çıksan,
Başını kaldırıp, yüzüme baksan,
Küllenmiş ateşi, yeniden yaksan,
Aşkımı söndürdün, gitmeden önce…

Kırıldım, döküldüm, kuru dal gibi.
Nasıl da masumsun, beyaz gül gibi.
Sen, o sen değilsin, sanki el gibi…
Kaç gece ağlattın, gitmeden önce…

Başka bir gönüle, düşmesin aşkın!..
Sakın ha, bu aşka, olmasın kuşkun!
Olmadım böylesi, kimseye düşkün…
Demiştin hani ya, gitmeden önce..
Melahat ECEVİT, 30 Kasım 2007

YAŞAMAYI BİLEMEDİK

Eskittik,
Eskimez olasıca yılları
Açmadan yırttık
Aşka dair mektupları..
Her yıl yeniden çizildi
Yüzlerin coğrafya sınırları

Yaşamayı bilemedik
Her şeyimiz isyanda
Vücutlar demişsin
Erozyonda..
Soldurduk sevda çiçeklerini
Yıpranmış ahşap balkonlarda..

Çok gördük birbirimize
O tek kelimeyi
Ezdik iki taş arasında
Sevgiye ait sözcükleri
Kar saydık
Ömür bitiren törpüleri..

Göz yağmurlarında ıslandı
Baş koyduğumuz yastıklar
Bizi mahvetti
Sert rüzgarlı havalar..

Şöyle bir düşünürsek
Belki yarın ağlamaya
Bile vakit kalmayacak
Şu anda varsa bir şansımız
Ertelemeden
Yaşayabiliriz ancak!..
Melahat Ecevit


Sevgili Dost Melâhat Hanım;
Yolladığınız iki şiiriniz elime geçti. Birincisi HECE, harika bir şiir, ikincisi ise serbest tarzda yazılmış enfes şiirler arasında yer alıyor.
Bu yürek nerede atıyor?.. Çoğumuz bunun farkında olmadan, dünya, can, boğaz telaşında sevdiklerimizi ve bizi sevenleri hiçe sayarak gittiğimiz, unuttuğumuz kendimizi ve sevenlerimizi kendimize unutturduğumuz çok anlar olur. Bu telaş için en unutulmaması gerekenler hiç şüphesiz DOST YÜREKLERDİR. Onlar bizim için çarparken, biz onlardan habersiz bir meçhulün peşinde koşturup dururuz. Sonra bir durak gelir ki o mecburiyettir. Ondan asla kaçılamaz. O ne bir sondur ne başlangıçtır. O bizim bıraktıklarımız derecesinde hatırlanmamızı sağlayacak iyilikler güzellikler, arkamızdaki eserlerdir.
“İnsan o dur ki bıraka her yerde bir eser,
Eseri olmayanın yerinde yerler eser.
Mevlânâ”
Devrin şair i muazzamı gibi:
“Avâzını bu âleme Davut gibi sal.
Baki kalan bu kubbede bir hoş sada imiş.” dercesine bizi bizden olanlara hatırlatır. Biz, bu hayatın garip, muammalı, çilekeş güzellikleri içerisinde GÜNLE boğuşurken hatırlamak ve hatırlanmak kelimelerini unutup gideriz. Gideriz de gidenleri arkamızda muammalı sorularla bırakırız.

“Kapımı çalmadan Azrail bir gün,
Hadi gel, bu ömür bitmeden önce.
Bir ümit vermedin. gittiğin o gün,
Elveda demedin, gitmeden önce…

Sanki olacaklardan haberdarmış, olacakları sezmiş gibi, gözlerin yaşarması, ayrılık, yediğimiz ekmeğin boğazda düğüm düğüm olup yutamamak, ve bir gün ansızın, APANSIZ ÇEKİP GİTMEK… Başı boş nehirde savrulmuş serseri kütükler gibi sağa sola çarpa çarpa yol almak…

Sonra hayâllere yürümek, adım adım. “Nasıl olsa geri döner” diyerek avunup, onunla rüyalara yatmak. Beklemek, beklemenin hasretinde, beynin ve düşüncelerin zehirlenmesi, ecel gelmeden önce, ecele gitmek, ecele yürümek…
Sonra bir gün, bir tenha sokakta karşılaşıp, merakla: “Bu kim?” diyerek başını kaldırıp yüzüne bakarak feri sönmek üzere olan aşk ateşini yeniden yakabilmek; ama yok öyle bir şey!.. Bu bir hâyal… Dedim ya: “ Sen daha gitmeden önce bu aşkı söndü …”

Bir zaman kırıldım, döküldüm, kuru dal misâli. Sense hâlâ bir beyaz gül gibi masumsun. Hayır! Hayır ! Bir hatırla!.. Sen, o sen değilsin; sanki el gibi, kaç gece ağlattın gitmeden önce…
Gitmeden önce dediklerini bir bir hatırlıyorum: Aşkımdan kuşkun olup, başka bir gönüle, düşme; çünkü ben bugüne kadar böyle bir aşkla senden başkasına düşkün olmadım. Düşkün değilim” diyordun… Demek hepsi yalandı… SEVGİN, AŞKIN ve SÖYLEDİKLERİN… YALAN!.. YALANCI…

“…Şöyle bir düşünürsek
Belki yarın ağlamaya
Bile vakit kalmayacak
Şu anda varsa bir şansımız
Ertelemeden
Yaşayabiliriz ancak!..”

“Bir veli, tasavvuf ehli zat (Hacı Bektaş-i Veli): “HAYAT BİR GÜNDÜR O DA BU GÜNDÜR” diyor. Yaşamak dolu dolu. Her incelikleri, sorumlulukları, yerine getirerek getirerek BUGÜNÜ DOLDURMAK… YARIN DİYE BİR ŞEY OLMADIĞINI hatta bir saat sonrasının süprizlerini bilmeden, hayat sevinciyle dolu dolu yaşamak…
Kırgınlık, küskünlük, düşmanlık, dargınlıkları bir kenara bırakarak yaşamak… ERTELEMEDEN, bir dakika sonra belki de vaktimizin olamayacağını bilerek yaşayabilmek…Ne güzel bir duygu…

Herkesi, her şeyi yaratılışımız gereği sevebilmek. Kendimize sevdirebilmek. Yargılamalardan peşin hükümlerden uzak bir hayat sürebilmek… Ne güzel…

SİZİ ŞİİRLERİNİZDEKİ DUYGU GÜZELLİĞİ ve SEVDA, SEVGİ, AŞK yüklü mısraların güzelliği, konu, bakış açınız, şiirinizin temasının güzelliği sebebiyle kutluyor; daha nice güzel şiirler üretmeniz dileklerimle en içten saygılarımı yolluyorum.
Abdullah Çağrı ELGÜN
cagrielgun@hotmail.com

30.05.2010 11:28:40


bunyamın Olaş
mrb.
Bende şair ve yazarım tanışalım derim uygun bulursanız.Şiirle sohbet ne hoş olur.
sevgi ve saygılarımla
Bunyamin Olaş Şair yazar
kurtbaba1907@hotmail.com.

2.11.2009 12:11:28


Siirdemeti.Net - 2005 Yılından Günümüze Karşılıksız Sevgi ©