kağan işçen (kagan_iscen)
Kimliksiz Bilinmezlik
Kimliksiz Bilinmezlik
suyu çizer aksinin kendinden emin keskin bilmişliği
denizin en derin yerini bilmektir
dalmak
senden başkasının varlığını kabullenmemeye
ölümün cahilliği
göz mü kamaştırır sanırsın
sana doymadım doymayalı
türlü alem içinde
sırıtır seni sevme mecburiyetimin yanında
bilmez mi ki ölümün kara cahilliği
aynalar bir daha bir daha pervasızlaşır
sataştıkça bu kimliksiz cellat
uykusu dağılmayan inançlarıma
aynalar o’nsuzluğu çarpar çirkinliğime
ben yalnız ve yalnız
bir o’na bakınca güzelleşirim
bir de sonbahara bilenen kuş yüreklerin
halinden anlayınca
eşyam yok
o’nu sevmeyi mülk edindim
sırtımda o’nun dudağından kalma o bahtsız tını
ne iklimler eskitirim bilseniz
daldan dala sıçrattığım hüzünlerle
ıslanır gözleriniz
bilseniz
bilir misiniz
yorulmamayı ev ödevi bildim
evim: yeryüzü
ödevim:
nasıl çatlak verir kuşkulu korkular
kendine itaatsizliğe
bu itiraf hangi kaybolmak önerisiyle
son bulur
ve kana bulanır ellerim
o’nun için
o’nun için
sığınır ellerim
kaçıncı intiharıma
ellerim sığınacak yer aradığında
nedense hep o’nu anar doludizgin
kirpiklerinin kıymıklarıyla dolar ayaklarım
ayaklarım gidişini ezbere okur
ama hiçbir yol götürmez beni o’na
ayrılıktır adımlarımın tek hasadı
çoğul başıboş çığlıklarım yalanlaşır
ne o’na yaklaşırım ne kendime
uzaklaşırım
o’nsuzluğa eşsiz uyanmalarıma
tüm tatlı yanılmalarıma
kendimi ellerimin
ve gözlerimin yerine koymalarıma
uzaklaşırım
ben o yokken
ne kendime
ne o’nsuzluğuma
değil! ...
ellerimin ve gözlerimin haline yanarım
avunacak bir sonsuzluk ararım kendime
sözüm ona
laf olsun diye geçiştiririm ölümü
Kağan İşçen
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiir toplam 500 kez okundu.
7.12.2008 13:58:44