Fevzi Saçlı
KADERİM
Ben koyduğumu alamam
El bir koyup üç aldım der
Eğer hayat buysa tamam
Tanrım bu ne biçim kader
Kimi doğuştan bey doğar
Kimi diğerini boğar
Benim başıma taş yağar
Tanrım bu ne biçim kader
Ektiğim güller soluyor
Altın alsam pul oluyor
Her gelen beni yoluyor
Tanrım bu ne biçim kader
Beni yerle yeksan eder
Meyve mevsiminde budar
Bırakmaz mezara kadar
Tanrım bu ne biçim kader
Ne attıysam karavana
Yüzüm gülmez rızktan yana
Oh dedirmez kana kana
Tanrım bu ne biçim kader
Varlıkta yokluk çektirir
Kibritsiz lamba yaktırır
İnsanı candan bıktırır
Tanrım bu ne biçim kader
Ben yağmur istesem eğer
Şakır şakır Dolu yağar
Ne yapsam el alem söğer
Tanrım bu ne biçim kader
Kavun eksem dolu vurur
Saklasam da görüverir
Kulun dayanmaz geberir
Tanrım bu ne biçim kader
Karpuz ektim dolu vurdu
İlaç önlemedi kurdu
İnişte arabam durdu
Tanrım bu ne biçim kader
Ben bilirim çektiğimi
Hep kuruttu ektiğimi
Kim çözecek bu düğümü
Tanrım bu ne biçim kader
Dururken fırtına çıkar
Ne yaptıysam onu yıkar
Buzluktaki kıyma kokar
Tanrım bu ne biçim kader
Zararları ödüyorum
Yine de hamd ediyorum
Ben kadere n’ediyorum
Tanrım bu ne biçim kader
Herkes kendinden umuyor
Ben umunca göz yumuyor
Bana bir şey de demiyor
Tanrım bu ne biçim kader
Hızır desem hınzır çıkar
Tümden düşlerimi yıkar
Çıkarı bitince bıkar
Tanrım bu ne biçim kader
Toy sürücü beni arar
Bulup çarpar verir zarar
Ondan yana olur karar
Tanrım bu ne biçim kader
Çaresi yoktur yaramın
Olmaz arayan soranım
Rampada tutmaz frenim
Tanrım bu ne biçim kader
Taş yağdırıyor başıma
Ağu katıyor aşıma
Hiç bakmaz gözüm yaşına
Tanrım bu ne biçim kader
Tuttuğum dallar kuruyor
El neden diye soruyor
Bu hayat beni yoruyor
Tanrım bu ne biçim kader
Fevzi herkese soruyor
Bir çıkış yolu arıyor
Sanki bu neye yarıyor
Tanrım bu ne biçim kader
Bu şiir toplam 535 kez okundu.
4.08.2008