Mutluhan Kurt
Bu Şehir Senin Yüzünü Kuşanmış
bir ayaza uyandım bu sabah,özlemine yattığım uykudan,kınanmış bir sabır değilki benimki baharı beklemiyeyim.ama sabahlar zor,sabahlar erken...ölmek için...bu sabah sensizliğe uyandım...
bir kardelen düşü,bir salkımsöğüt gölgesi,birazda yamalı anılarla kendimi alıp bu günlerin paslı demir tadından rüzgara savuruyorum.ellerimde hasret,kulağım tanıdık bir yalnızlık ezgisi...bu sabah bir karanfil düştü uykusuzluğuma...
kalktım,daha gün yıkamamıştı yüzünü dağların sularında.kalktım,hiçbirşey yerinde değildi
sızılarımdan,yaralarımdan başka.yerindeydi yaralarım kalbimin tam ortasında.kalktım,böyle yorgun,böyle yılgın ve paramparça.şakaklarımda bu kent terliyordu,cenazeler kalkıyordu kuşların kanatlarında...kalktım ki; bu sabah dünler ve bugünler yine akraba...
yalnızlığımı demledim,sonbaharın düşen yapraklarıyla.yaralı bedenimi alıp bu kentin kirlenmiş sokaklarına çıktım.adını üstüme almayı unutmadım.
yağmur yağdı sonra...sonra ağladım...gitmiştinya zaten,bir intiharı tetiklemekten başka bir şey kalmamıştı bu kentin avuçlarında...
bu kent avuçlarını uzattı bana,baktım yüzün vardı orada
Bu şiir toplam 708 kez okundu.
23.02.2006