Ali Yasin (yubinus)
Aşkın Kayıp Hazineleri
Kayıp hazinelerini getirmeliyim bir aşkın
Bu aşkı doldurmalıyım ciğerlerime
Bir şehri bu aşk için yakmalıyım
Umutlarımı bir atlas kumaş gibi katlayıp, bu aşka sunmalıyım
Ellerime papatyaları dikerek
Senin dergahına sürünerek gelmeliyim ey gül yüzlüm
Şimdi kafesinde kendi ölümünü bekleyen bir kanarya gibiyim
Alışamadım bu aşkın beni bir rüzgâr gibi sürükleyişine
Bu aşk sefil etti beni
Şimdi bu aşkın vadisinde dolaşıyorum, ayaklarım çırılçıplak
Vadinin kenarında ay parçası bir sevgili(a.s.m) oturmuş
Yanı başında melekler sıra sıra dizilmiş
Cebrail kendi gözyaşlarıyla Muhammed(a.s.m)’in kalbini yıkıyor
Ey Kainatın sevgili padişahı(a.s.m)
Ellerimde çiçeklerle
Dizimde bitmeyen kavurucu ağrılarla geldim sana
Beynim uyuşmuş bu aşkın tutsaklığında
Sözcüklerim bir tufan gibidir
Sözcüklerim müptela
Ve aşinadır bu aşka
Nice esaretten kaçıp da sana geldim
Ey bakışları buğulanmış
Ve bulutlanmış yarim
Soluklarım düğümlenir boğazımda
Şûledar bir aşkı solumaya çalışırken
Mutluluğun kanat çırpışı
Ve cazibesidir, yüzüme kondurduğu tebessümler
Devrilen hayatlarda ararım sevdiğimin yarım kalmış gülüşlerini
Gün ışığı süzülür kalbimin beyaz sayfasına
Gün ışığı mürekkep olur seni yazarım
Bu şiir toplam 681 kez okundu.
21.05.2009 20:44:49