mehmet erdoğan
UÇURTMALAR
Uçurtmayı bilir mi çocuklar,
Telefon telleri arasında.
Yüksek gerilim hattı
Çöken sis ve duman
Fabrika bacalarından…
Yeni dünya havasında…
Eskiden de vardı bunlar,
Uçurtma bilinirdi.
Kasnaklı ve şeytaniko,
Göklerde belirirdi.
Ah ki ne ah
Onlar ki oynak, titrek
Ve ritimli
Sımsıcak bir rüzgarın kanatlarında
Şevk ile delirirdi.
Biri süslü püslü,
Diğeri sade
Biri çıtadan yapılırdı,
Öbürü bükülmüş bir sahife..
Ama ikisinin de ortak yönü,
Gökte süzülmesiydi.
Ama yürek burkan şey
Uçurması olmayan çocukların
Derinden derine üzülmesiydi.
Uçarken kuşlar gibiydi her biri
Onlara hayran hayran bakılırdı,
Bazen kuyruklarına
Yarım veya tam
Jiletler takılırdı.
Başkasının uçurtmasını,
Koparmak için.
Belli ki oyunların bile
Göklerde savaşı çetin..
Uçurtmayı bilir mi çocuklar,
Gökyüzünden uzak kalanlar.
Yıldızlara bakmayanlar,
Televizyon kadar.
Büyük ayı, küçük ayı
Nedir hiç bilmeyenler
Gündüz göğe niçin baksınlar,
Niçin göğe bir sevda bıraksınlar.
Gelecekte toplamak için.
Uçurtmayı bilin çocuklar,
Uçurun yüreğinizi göklerde.
Göklerde başlar yolculuklar,
Ve göklerde açılır perde.
Ah içimdeki yolculuğum,
Kıpır kıpır bir şeyler uyanan.
Bir rüya gibi tılsımlı bir şey,
Sanki derinden derine üflene ney.
Uçurtmanın dokunulmaz ülkesine,
Çeker kalbimizi bu rüya.
Bir yaz günü öğle sıcağında
Tıpış tıpış başlar güya.
Yürümek kendi sesine…
Bu şiir toplam 871 kez okundu.
29.04.2009