MUHAMMED HAKİM GÜL
Gülümün Mahallesi
beyaz renkli pencereden gözlerin görünür
yanaklarında sabahın güzelliği örülür
her sabah geçerim mahalle kapısında
sevdanı görürüm güllerin çatısında
lacivert düşlerin sokak kenarında bekler
başına sevda tacı diye yığılmış gökler
hezeyan olmuş sonbahar salkımları
tarumar olmuş sevimsiz hülya dağları
koca bir mahalle, bir sen varsın içinde
beklerim yolunu, takat kalmadı dizlerimde
gözlerinde dökülür sevda sözcükleri
dokunur aşka yeniden alfabe öpücükleri
renklenir yüreğin bir tavus kuşu gibi
İbn-i Sina’dan öte, bakışın gam tabibi
gözlerinin sahrasına kaçamak yapmış bakışlar
dudaklarında dökülen aşkı, yıldızlar alkışlar
melül bir cemre düşmüş sevda ovasına
durmadan aşk doldurursun kalp kovasına
bir aşk gülü olup düşmüşsün yoluma
mahalle yolunda hülyaların takılmış koluma
yaprak dökümünde aynı yolda yürüdük
gazelin tellerine beraber sevda mızrabını sürdük
gece aynı düşlerin yamaçlarını tırmandık
aynı hayallere beraber dolandık
siyah gözlerin görünür akşam yatağında
güneş batar sessizce dudağında
gece saçlarını tarar, düş nalları yansır uykuna
yatağın bile hasrettir gri kokuna
mehtabın kıyısında okşarsın hayallerini
yüzünde türlü güzellik, gülle örmüşsün tenini
kapında bir ben bekledim birde gölgem
çökmüş dilime delice hasret ve özlem
gülünce aynalar sana hayran hayran bakar
sözlerin dokununca sese, dudaklarında bal akar
sirke yüzlü gölgeler bile etrafında yok
benim gülümden başka gül rafında yok
seninle yüzüm güler, bahtın kara değil
bakışın hüzün olsa da, yüreğin yara değil
ey yürek diyarının talihli mühendisi
yüreğimi yeniden onar, kalbimin efsanesi
sabrın hatibisin, acının tabibisin
gönül sana yar, sevdamın habibisin
seninle dünyam hüznün libasından sıyrıldı
seninle gönlüm fani ziyandan ayrıldı
Bu şiir toplam 499 kez okundu.
22.05.2009