ömer kalın (siiryureklim)
Ey Yanlızlığım;
Yanlızlığıma;
Ey yanlızlığım!
hoş geldin duvarları nem tutmuş,
gam gaset dolu buz gibi odama.
Bak işte değişen bişey yok dünden geriye,
herşey bıraktığımız gibi yerli yerinde.
Masada boşalan şişelerimiz ve yenileri,
etrafa saçılmış buruşuk bir kaç resim,
ve efkar dolu özlem türkülerimiz,
bak hepsi yerli yerinde seni bekliyorum,
ağlamak ve maziye kana kana içmek için.
Gel otur şöyle baş köşeye,
dinle yüreğimin haykırışlarını,
dinle sevgimin yagmur damlaları gibi şakırdayan sesini.
Dinle dinle ki,
anlarsın o zaman ne çok sevmiş giden gül bakışlı sevgiliyi,
Bir zamanlar sımsıcaktı bu küçücük ev,
saraydan ihtişamlı, ana yüreği kadar huzurluydu,
her köşesinde bembeyaz papatyalar vardı,
mis gibi kokan kırmızı güller,
ve içinde edalı edalı gezinen gül bakışlı yar,
oysa şimdi bitik bir ben,
dert yoldaşım sen,
dinmeyen efkarımız,
hüznümüz,
ve hiç bitmeyen isyanımız var...
Ey yanlızlığım!
kaç gece senle nice kadehleri dibine vurduk bu kühlenmiş viranede,
kaç geceyi sabaha kavuşturduk,
kaç gece de günah batağına battık birlikte,
söylermisin kaç,
ve kaç gece bekledik gözümüz yollarda ya gelirse diye,
ama gel gör ki ne gelen var nede giden işte,
boşver be yanlızlığım bak bugünde şafak söküyo sanki hiç birşey olmamış gibi,
güneş doğuyor işte yüce dağların koynundan geceye inat,
anlaşılan gitme vaktin gelmiş bugün de,
yine gel olur mu yine doldur soguk ve bekar odamı varlığınla,
hadi vur kadehini bitsin son yudumlar da öle git,
ve her zaman ki gibi vedasız olsun olur mu gidişin,
bakma öle derinden, sorma nedeni ni,
elimde değil işte sevemedim ki vedaları bir türlü...
Bu şiir toplam 663 kez okundu.
2.10.2009 00:55:07