celil çınkır (pampuli)
Sular Şafağı Söker Bu Sevda Mahkumundan
Gün batımı renkleri yüreğimde allanır
Hicran vurgunu güneş gözlerimden giderken
Ömrümün serüveni şiir olur dillenir
Tan yıldızı gölgesi düşmeyince yar erken
Penceremden bakarım yollarına uzaktan
Ufkuma ay misali belki doğarsın diye
Yalvarırken Rabbime yaşlar damlar yanaktan
Ettiğim tüm dualar yanına varsın diye
Yıldızlar dostum oldu penceremse sırdaşım
Yüreğimin sesini hıçkırığımı tanır
Gözlerimde büyüyor hicrin ile savaşım
Bu gidişle gözlerim pencerede kapanır
Penceremde beklerim gözleri fettan yarı
Yüreğimin sesiyle oynaşırken martılar
Hayalin akla düşse diner gönül efkarı
Verdiğin mutluluğu ölçmez aciz tartılar
Tadına doyum olmaz beklemenin gamzeni
Seni bekleyeceğim gönül penceresinde
Pencerede anladım mengenede ezeni
Bülbülün avazı var gülün şeceresinde
Pencerede hissetsem senden bahar yelini
Bitmeden gündüz gece ömrümün takviminden
Koklasam doyasıya zülfünün her telini
Sular şafağı söker bu sevda mahkumundan
Kapansın en sonunda kirpikler yanağıma
Dünya gözüyle görsem gözlerinin rengini
Şakıyan dilleriyle bülbül konsa bağıma
Sürdürürdü haşre dek dikenlerle cengini
Gölgen penceremdeyse gündüze döner gece
Alev alev tutuşur yüreğim gizli tanda
Sonsuzluğa uzanır aşk sarhoşu düşünce
Hem de en kara demde en zindanlık bir anda
10 Ekim 2009 Sancaktepe/İstanbul
Bu şiir toplam 624 kez okundu.
15.10.2009 21:57:44