Özlem Sena Yılmaz
Esiyorum
Eyy Denizi boğazlanmış İstanbul;
Hani mavi sana hevesliydi,hani yeşil sana sevdalı
Hani kursağına oturmazdı adına aşk bulaşanlar
Kalp kamaştıran türkülerin vardı hani masum bakışlara
Örüklü saçların ucuna bir kurdele gevşekliğinde mi bağlanmıştın?
Seni bana bağlayan,beni senden çözen neydi?
Neydi sesimle yamacına yükselmeme sebep
Sen kapasanda Sinanın nakşettiğini, şimdi yol verdi bana bak semanın asil dilberi
Sadece sen bil diye söylüyorum, açık avuçlarım yere indi!
Off terini suya karıştıran şehir,of adına zan bulaşan diyar
Yüz görümlüğü müydü niyetin?
Mevsim örtmez duvağıyla, kollarında uyuduğun dağı bilesin!
Kurur boğazın İstanbul, seni her ağzına alanı yutarsan!
Gölgeyi nikâhlayan gece hürmetine;
Can tene küser mi sandın?
Yüzümün adını kaç kez unuttun, kaç kez yuttun gözümün denizini
Çocukken oynardık biz adam asmacayı,
Nedir senin boğazındaki
Beni sana bağlayan, seni benden çözen neydi?
Çek bakışını gözümün karasından,denizi boğazlanmış şehir.
Dinle sadece
İsrafil’in surdaki yeni bestesini dinle
Tasvirsiz ve tefsirsiz yeni bir beste var mekanda dinle
Elhamdülillah Rabbisine!
Ney’i özlüyorum biliyor musun ey şehir?
Ney’i
Say ki dilsizim ve müzdaribim
Diyemedim işte acıyan, ağrıyan yanımı, seslendiremedim
Eylül bitince yaktım gençliğimi, ısıttım ömrümle, adını diyemediğimi
Sen insaf et bari okyanus gözlü şehir;
Bağla elini belime,
Ben sadece söz dizen bir acizaneyim
Sen bari yutma beni!
Bu şiir toplam 831 kez okundu.
21.07.2010