Yavuz ELÇİK
o gün
Ve unuttuğunda Dünya''nın nasıl bir yer olduğunu
Yaratılışını düşünmeye başldığında
Sessizlik kulaklarında çığlık attığı zaman
Hapsettiğinde kendini üç dört duvar ortasında
gözlerin kan çanağına dönüşünceye dek
damlanın kayayı parçalaması gibi,
iz oluşuncaya kadar yanaklarında
ve bütün dünyayı su renginda görünceye dek
Ağladın mı?
Nedir nasıldır terkedilmek diye sordun ya
hani gülüp geçtinya kaderin bütün uçurumlarından
hani dünya dönüyor dönmüyor umrunda olmadı ya
resimlerine saatlerce baktın ya işte
işte o,''gittiğinde yaşayamam'' diyecek kadar
ve geri geldiğinde boynuna sarılıp''seni özledim''diyecek kadar
herkez duysada ''o da beni seviyor''diyecek kadar
sevdin mi?
Ölüm değip durdun canın her yandığında
sevincinden ağlamak istersin de bazen,bir şey olur ya
uçmayı tam öğrenecekken yuvandan düştün ya hani
hani yumurtadan çıkıpta denizin yolunu kaybettin, kabuğunu kırdılar.
gözlerinin önünde bir aslan yavrunu yedi ya işte
hani açlıktan halsiz düştün de bir kurt ölmeni bekledi ya
işte bir avcının kurşnu değdiğin de vücuduna,
of demeyecek kadar
yaşadın mı?
Annenin gözleri süzülüp elvada dediği zaman,
ve bütün dostlarından ayrılıp gittiğinde uzaklara.
ve jandarmalar gelip oğlunun şehit olduğunu söylediğin de
trilyonluk servetini tüketipte ortada kaldığın zaman
ve bütün sürünün taşkın da boğulduğunu öğrendiğin de
sevdiğin kadının elini başka elde gördüğü zaman.
aşık olduğun admın resmine,dostunun defterinde rasladığında
ağası olduğun köyde kıtlık koptuğu zaman
ve hükümdarlığını yapığın devletin yıkıldığın da
herşey bir kaderdir diyebilecek kadar
öldün mü?
Bu şiir toplam 585 kez okundu.
8.08.2010