NİHAT İLİKCİOĞLU (nİhat)
DOLMUŞ MUHABBETLERİ ( Deneme )
Teyze – Evladım şiiiiit evladım.
Adam – Buyur teyze.
Teyze – Şu parayı şoför beye uzatır mısın.
Adam – Tabii tabii. Al bu da paranızın üstü.
Teyze – Sağol evladım. Berhudar ol. Allahım sana kara gözlü bir hatun versin :)
Adam – Teyze ben evliyim.
Teyze – Hımmm.
Muavin – Beyler arka tarafa doğru ilerleyelim.
Aksi bir adam – Giitik ya kardeşim. Daha nasıl gidelim. Adamların üstüne mi çıkalım :(
Dede – Evimin önünden gider mi oğul.
Muavin – Yok dede daha neler. Eminönü Eminönü.
Dede Öfkeli – Niye gider dedin. Eşek oğlu………. Tövbe tövbe.
Yolcular – Hey ! dede. Ayıp oluyor ama edep yahu. Yaşından başından utan.
Dede – Ne olmuş yaşıma. Taşı sıksam suyunu çıkarırım. Biz zamanımızda büyüklere saygımız vardı. Kalkar yerimizi verirdik. Hiç kalmamış sizde saygı. Tuh yazıklar olsun size.
Muavin – Arka sıradan parasını vermeyen göndersin.
İki Öğrenci Arkadaştan Biri - Şiit oğlum sesini çıkarma bedavaya getirelim.
Diğeri – Lan oğlum he lan. Susss şiit. Manitalara kola ısmarlarız. :))
Aksi Bir Yolcu _ Az önce verdik ya kardeşim. Bir daha mı vereceğiz :( Allah Allah.
Muavin – Hamile bayana yer verelim. Hey ! Genç. Kalkar mısın.
Genç – Sanki biz doğur dedik.
Muavin – Hanım abla sende şu çocuğunu kucağına al. Trafik ceza keser şimdi.
Genç kız – Benim çocuğum değil be ayol. Ben daha on dokuz yaşındayım yaa :((
İlk Defa Dolmuşa Binen Sarışın Kadın –
Muavin Bey. Ne kadar ücreti.
Muavin – İki yüz elli bin lira bayan.
İlk Defa Dolmuşa Binen Sarışın Kadın – Bozuğunuz var mı ?
Muavin – Bu ne demek şimdi bayan lütfen ama.
İlk Defa Dolmuşa Binen Sarışın Kadın – Ya Allah aşkına durur musunuz? İnecek var. Allah belanızı versin :(
Muavin – Hay Allahım sabır ver. Tövbe tövbe :)
İki Kapkaççı Fısıltıları – Bak oğlum. Şu herifin cüzdanını alacağız. Ben inerken sen cüzdanı almış olacaksın :)
Diğer Kapkaççı – Tamam anlaştık :)
Muavin durakta başlar tekerlemeye -
‘’ Allahın yarattığı canı Allah alır.
Bu dünyaya kim dama direk kalır.
Binmezsen bu kırmızı dolmuşa,
Seni kim tanır.’’
‘’Haydi gel Karşıyaka Karşıyaka.
Gidiyor herkes camdan baka baka.
Haydi gel hanım ablam sende gel.
Karşıyaka Karşıyaka.
Haydi gel canım abim sende gel.’’
İşe Geç Kalmış Adam – Yahu de be adam. İşe geç kalıyoruz.
Öfke Nidasında Bir Kız – Ayyy ayağıma bastınız yaa. Lütfen dikkat eder misiniz.
Adam – Pardon abla görmedim; özür :(
Yirmilik Delikanlılar – Hehehehehe :))))
Öfke Nidasındaki Kız – Ne gülüyorsun be salak :(
Dokuz Yaşındaki Çocuk – Dolmuşcu abii. Heykele kadar gider mi ?
Muavin – Hangi heykel. Şu memlekette bin tane heykel var.
Dokuz Yaşındaki Çocuk – Hani abii Atatürk heykeli var ya işte oraya kadar.
Muavin – Gider gider taa oraya kadar gider atlaaa.
Dokuz Yaşındaki Çocuk – Sağol abii.
Muavin – Ver parasını.
Dokuz Yaşındaki Çocuk – Ne parası abii.
Muavin – Dolmuş parası oğlum.
Dokuz yaşındaki Çocuk – Abii ama annem vermedi kiii.
Muavin – İyi tamam otur.
Kravatlı Bir Beyefendi
Suskun.
Muhabbeti yok. Sadece dolmuş yazılarını okuyor. Bir gülüş edasında :)
‘’ Rampaların ustasıyım, gözlerinin hastasıyım.
Yaklaşma toz olursun, geçme beni pişman olursun.
Aşk çekenin yol gidenin``
NİHAT İLİKCİOĞLU
email (msn) duygularin_adresi101.5@hotmail.com
Bu şiir toplam 405 kez okundu.
17.12.2009 12:34:47