ozan büyükakıncıoğlu
Dirliş
Toprak puslu aynasından gözetlediği vakit evreni
Uyanır ağır ağır
İnsan , içinde , hafif karamsar
Bir kargaşa , fırtına
Yıldırım , düşer istediği alana
ama
Daha çok sivri olana
Bazı ruhlar sakince bekler
Kasırga yuvası misali
Sonsuzlukla yüklü bir fırtına
O fırtına ki
Beyaz göğü , hallaç pamuğu gibi yaracak
Alev alev saran gözlerinden
Alev alev yanan bulutlardan
Ateş gibi esen rüzgardan
Kaçacak derinlemesine sessizliğe
Toprak susuyor uyuşukluk içinde
Bütün tabia susuyor ve korkuyor
Ağır ve sessiz kalkan balyozun
Bulutların örsüne inmesinden
Şehvet dolu bunalımlar içinde ruhum
Üzümün şarap fıçısından kabardığı gibi
Sarhoş ruh da kaynıyor içimde
İşte zamanı geliyor !
İçimden doğacak yeni bir ben
Şimşeklerle yırtılan kara mavi yığınlar
Göğün ufuklarını saran dolu dizgin ruhlar !
Her ruh aşıktır bedensizce
İkizini arayan sarhoş misali
Yapayalız ölü topraklara adar kendini
Yazık o kısır yaratığa ki ,
Yeryüzünde yanlız ve yolunu şaşırmış
Çatlamış kuruyan bedeniyle dolaşan
Hiçbir zaman bir hayat aleviyle
Ufak aşkın büyük şehvetiyle
Aydınlanamayacak o geceyi seyreder...
O ruh ki
Bir kadavranın başına taç giydirmektir
Ona aşkı yazmak
Yeniden doğmak geçmişin kanlı yazgısından
İpek böceğinin , güzel kelebeğe
Evrimi gibi kurtulmak
Şimşeklerle , alev alev
Delicesine şehvetle ...
Bu şiir toplam 564 kez okundu.
22.12.2010