İsmail Cica
KAR DÜŞMÜŞ TOPRAĞA
Düşer aklıma eski flu puslu günlerim
Tut ki sen gelirsin ilk gelen sensin tabiî ki
Ellerin rujsuz o tuzlu dudakların ve hem de
Eletek çekilirken kaçamaklarımız gelir daha söyletme
Derken
Düşmez mi aklıma verdiğin sözler yazsam biter mi
Geceleri olmaz der gibisine gelmezsen gelme
öyleyse bile şöyle bakıver geçerken bana yeter
İki satırcık Adısaklın geçti buradan diye kapıdan atıver
Derken
Tutarım aklımda ta yüreğimde saklarım
Haydi söyletme anla biraz sensiz ne hallerdeyim
Gün gelir hayalindeym gece gelir düşlerdeyim
Gece de gündüz de tedirgin benim yüzümden
Güneş tanı kovalar aydınlanır her yer
Yorulur kuşluk öğle ikindi aralardaki molalar hariç
Güneşte bekleyen tatlı bela gecesine gider
Kalakala orta yerde sorunumuzla ikimiz kalırız
Derken öf be yeter!!!
KAR DÜŞMÜŞ TORAĞA
Üşümüş toprak fakat yüzleri pampak
Sevi ezgileri ezgilerken yapraklar
Kar altındalar anılarla iç içeler
Ahlar vahlar duyulmakta ağlamalar
Başım ellerim arasında demek o onlarda da var
Bazı yapraklar cümbüşteler çalıpoynamaktalar
Ayıpları varmış bunların bu ayıp ne biçim ayıpsa
Kar buya hem de bembeyaz örtülüvemiş ayıplar karla
Altında üstünde kayıp mı olur günahlar
Üstü beyaz altı kara günahkâr avanaklar
Çalçırp ye iç bir de Allah adını kullan
Kalksın ortasınıf ortadan olsun onlar da fukara
Sultanlara kalmayan bu dünya acaba
Kar altındaki yapraklara kalırsa onlar da
Cümbüşleri kesip düşünmeye başlarsa
Balıklar da çıkarsa sudan tırmanırsa kavağa
Vah vahlar sonra ahahlar çıkarsa ayyuka
Bir de karlar erimeye yüz tutarsa
Kaçacak delikler de tıkanırsa son pişmanlıklar
Fayda sağlar mı acaba ben bilmem ha valla!!!.
Bu şiir toplam 610 kez okundu.
23.12.2010