Aydın Kahraman (aydınk)
DURUN YILLAR
Ne dün var idi mutluluk, ne ondan öncesi
Ne de bugün bakmadı, penceremden içeri
Gelecekte de olmayacak, bugünden anlaşılan
Acaba bir ben miyim gözlerden ötedeki
Durun yıllar, geçmeyin, hızla kapımın önünden
Ben daha yaşamadım, kula nasip olanı
Henüz emekleyen bir çocuk, içimde taşıdığım
Koca bir hüsrandan ibaret, hafızamda kalanı
Benim oyuncaklarım yoktu, imrenirdim herkese
Çocuk hallerimle, ah derdim, ah bu kader
Neden onlar hep güler, ben böylesi mahzunum
Korkardım ki bu haller, değişmez, böyle gider
Değişmedi de nitekim, geldim şunca yaşıma
Mutlulukla tanışmak nasip olmadı hala
Kör geldim şu dünyaya, bir de dilsiz üstelik
Kalakaldım sağırlarla, körlerin arasında
Aslı ile Kerem’i okurken gençliğimde
Öylesi bir aşka düşüp yanmak ister idim
Leyla ile Mecnun’a imrenerek hayalimde
Kendimi uçsuz, bucaksız çöllerde düşler idim
Aşk tüm zenginliklerin toplamına bedeldir
İnsan sevilirse, hayat bir başka güzelleşir
Seven insan yüceltir, sevdiğini ölçüsüz
Başı sonsuz semalarda yıldızlara erişir
Özlediğim aşkı buldum da..! bulamadım
Var ile yok arası, hissettim, yaşamak ne..!?
Bir yudum su, bir lokma ekmekti muradım
Ne kandım, ne doydum, şaştım kaldım halime
“Tüm dünya benim, mutluluklar benim için”
“Bülbül ile serenat, aşkla sevdiğim için”
“Seviyorum seni, ışığımsın penceremde”
“Lale, sümbül, menekşe, güller hep senin için”
Dedim ya, yaşadığım, sanki bir serap çölde
Her şeyini kaybetmiş, fukara kul gibiyim
Dünyadan büyük boşluğu, taşıyorum gönlümde
Bilmiyorum ne haldeyim, fikri yok divaneyim
Durun yıllar geçmeyin, ben hiç yaşamadım
Ne aşka düştüm, ne özlemle kavruldum
Bakın bomboş ellerim, gönülden yoksulum ben
Ulaşılamaz bir hayalin arkasından savruldum
30.01.2009
Bu şiir toplam 397 kez okundu.
22.05.2010 00:45:15