Cihan Kavaloğlu
AYRILIRKEN HEDİYEM BİR BEYAZ KAĞIT SANA
Dost muydu yaklaşan yanı başına
Yoksa düşman mıydı seni benden ayıran
Kırıldı mı dersin kolumuz kanadımız
Sürüldük mü sence bu sevda yollarından
Belkide bir anlaşma imzalar gibi olmalıydı
Sen rüyalarıma girmeyeceğine söz vermeliydin
Yağmurda yürürken, kulağıma fısıldamayacak
Ve rüyalarımın prensesi olmayacağına dair
Bak hala elimde, verdiğin o hediyen
Atsam mı, yaksam mı ben bilemedim
Resmin onda üzerinde, nefesin, sesin
Koklasam mı, baksam mı çözemedim
Gözümün bir şeyi görünce takılması
Kalbimin doğru yerine, yalana sarılması
İstemesem de adının her şarkıda anılması
Hafıza kuvveti mi, sevginin kudreti mi?
İçimden bağırmalıyım belkide
Kurşun geçirmez yelekler giymeliyim
Son sözlerin mermi gibi düşüyordu kalbime
Ya da ben anlamadan yalnızlığında üşüyordum
Yeni birisi mi lazım acaba unutmak için
Gelen gideni aratır diyebilmek çok mu zor geliyordu
Aslında ben korkuyordum, karanlıkta ışık aramaya
Bıçak darbesi indirir gibi meçhul bir yaraya
Karşı çıkılmalı mı bu ayrılığa
Veyahut unutmalı mı kader diyerek
Sesim, soluğum, nefesim yok diyorsun
Anlamsızca ve gün doğmadan gidiyorsun
Ardından hiç kimseye kötü bir söz söyletmem
Sen benim saklımdasın, esrarını kaybetmem
Unutma aklımdasın, kalbimin yanındasın
Her zaman benim için on sekiz yaşındasın.
Bu şiir toplam 490 kez okundu.
25.02.2013 13:14:54