yusuf er
Zamansız girdi mi bu şehre rüzgârlar…
Zamansız girdi mi bu şehre rüzgârlar,
Şehrin gözlerinden sevinç dökülür,
Bir yaprak misali hayat düşer rüzgârın önüne,
Bu şehir de her şey kendinden uzak, yalnız ona yakındır…
Umutsuzluk yoktur dikilen her fidanın kökünde,
Yalnızca inanç vardır, ona duyulan güven…
Düşen her yağmur damlasının içinde,
Bir annenin çocuğuna duyduğu özlem saklıdır.
Bir bahçeye benzerdi yağmur sonrası şehir,
Öyle ince, öyle uzun, öyle dikti bu şehrin başı,
Kim geldi kim geçti bu kuytu kaldırımlardan,
Hangi heyecan düştü bu saklı şehrin kandillerine…
Dili yumuşaktır bu şehrin bir yudum su misali,
Akar gönüllere ince ince, herkes ortak olur ondan düşene…
Kimse rahatsız olmaz payına düşene,
Düşmüştür bu şehre merhamet duygusu…
Zamansız giderse birde bu şehirden rüzgârlar,
Bu şehrin gözlerinden hicran dökülür…
Neye baksa onu çeker, neyi tutsa onu anar,
Bu şehrin rüzgarları bir başka eser.
BİR BAŞKA ESER…
/Yusuf er/
Bu şiir toplam 536 kez okundu.
25.02.2013 14:30:07