Dursun TOMBUL
BEYOĞLU''NDA (13)
Metro'dan çıktıktan sonra,
Azametiyle Taksi Meydanı
Dimdik durur karşımda.
Çaktırmadan
Göz kırpar.
Doğduğumdan beri
Aşinayız ya.
Atatürk Anıtı'nın önünde
Çektirirken hatıra resmi,
Birden anılar sarar etrafımı.
Gözlerinde bitmeyen hırs,
Ellerindedir
Sımsıkı sopaları.
Çaresizce
Güneş gözlüğümün
Arkasına saklanırım.
Yutturamam,
Başlar kovalamaca;
Atarım kendimi,
Taksim-Tünel Tramvayı'na.
İşte Lale Sineması
Nasıl yapmıştım bunu:
Aynı gün, aynı saatte
İki ayrı sevgiliye
Verdiğim randevuyu.
İster istemez
Sac ayağı oluşturmuştuk.
Gerisi mi,
Rezillik diz boyu.
Hep besmele çekmişimdir
Ağa Camii'nin önünde.
Günahlarım dökülürdü sanki.
Beni,
Deli gibi seven Rum Kızı'nın
İlk adresi
Boynu bükük selamlaşır
İnci pastanesi.
Tanınmayan zamanda kaybolmuştur
Çiçek Pasajı.
Vefasızlığı yaşar acı acı.
Tanınmayan duygular
Ve renkler ve zevkler
Parsellemiş,
Galatasaray Meydanı'nı.
Tramvaydaki güzelin
Yüzü suyu hürmetine,
Dalıp gitmişim ta Tünel'e.
Peşinden de inmişim
Alel acele.
Yüreğimdeki kıpırdanışlar,
Belki
Yeni bir aşk doğururlar.
Derken
Arakama baktığımda,
Hırs küpü olmuş anılar.
Yine
Ellerinde sımsıkı sopalar.
Güzel bir meydan dayağı bana,
Uzatırlar,
Boylu boyunca kaldırımlara.
Huylu huyundan vazgeçmez misali,
Görünce
Önümden geçen esmer güzelini;
Islıklarımda
Tatlı notalar,
Ağzımda
Şerbet oldu salyalar.
Hak ediyorum galiba;
Yepyeni bir meydan dayağını
Güzelim Beyoğlu'nda...
Bu şiir toplam 498 kez okundu.
11.03.2013 14:40:24