Dursun TOMBUL
BEYOGLU’NDA (11)
Gevrek
Bir dilim simit ile
Demli bir yudum çay,
Oynaşırlarken dilimin üzerinde
Durmaz Taksim Meydanı yerinde,
Oturduğum banktan gıdıklayıp,
Kovalar beni
İstiklal Caddesi'ne.
Fransız konsolosluğundaki
Ağaçlarda eser,
Maziden kalma
Sevda rüzgarı.
Sallandırır
Yorgun-argın yaprakları.
Duyar gibiyim,
Burada terk ettiğim
Rum kızının hıçkırıklarını.
Fitaş Sineması'ndan geçerken,
Anılar
Keser önümü.
Bitmeyen dondurmalar,
Tükenmeyen mavi duygular,
Öpüldükçe
Canlanan dudaklar.
Karşı
Küçük kasetçide çalıyor
Dario Moreno'un
'Arkadaşımın Aşkısın' parçası.
Gözlerimin önünden
Bir türlü gitmiyor,
Çilli Sevdiğimin beni Piton yılanı gibi sarışı.
İşte İnci Pastanesi;
Buz gibi
Limonata
İçmek istiyorum.
Mazi ile
Dopdolu içerisi.
Kilitlemiştir,
Açmaz kapılarını.
Medet Umarım,
Çiçek Pasajı'ndan.
Posası çıkmış
Kendine hayrı yok ki,
Kalmadır akşamdan.
Pala Şair'in eli
Dokununca
Omzuma,
Limon kolonyası ferahlığı
Yayılır ruhuma.
Çarpar bana hissedemem,
Taksim-Tünel Tramvayı.
Başımdan aşağı dökerler,
Bilinmeyen ıslak zamanı.
Korkusuzca atarım
Naralarımı,
Vefasızlıklara
Tekmil
Aldanışlara.
Çakılırım
İstiklal Caddesi'nin ortasına.
Bakınca
Gözlerde nem
Gözlerde buğu.
Yüreğimde
Tarifsiz duygular
Dopdolu.
Hala
Kuvvetli elleriyle
Sırtımı sıvazlayıp duruyor
Beyoğlu...
Bu şiir toplam 546 kez okundu.
11.03.2013 14:41:17