Sümeyya Can
Sadece beklemek
Günlerden Pazar, hava sicak, tanimlayamadigim kus sesileri geliyordu acik penceremden. Kendimi bulmaya calistigim bir anda seyrettigim avlu, aslinda beni seyrediyordu sanki.
Derin bir nefes aldim, neydi icime cektigim bilmiyorum ama bana yalnizlik gibi geliyordu uzaktan. Elimde aska dair bir kitap, her satirini yasadiklarimla kiyaslamaya calisircasina bana dair bir cümle ariyordum satirlar arasinda. Ve cok uzun sürmeden buldum paralelleri. Aski anlatiyordur yazar, karsilasamadigi, ve bu yüzden varligina bile artik inanmadigi askti konusu.
- Kafami kaldirdim kitaptan ve sordum kendime...
- Nedir ask?
- Nedir delice sevmek?
Bir insani veya birseyi delice sevdigini nerden anlarsin?
Aklima bir bir sorular dizildi ansizin, sürekli soru soruyordum sessizce kendime cevap aramaksizin. Belkide sorulara verilebilecek cevaplardan korkuyordum, kendime dogrulari söylemekten korkuyordum. Belkide korkumu bahane edip sorunlarimla yüzlesmekten cekiniyordum.
- Severken sevilmemek mi aci verir, yoksa hic sevememis olmak mi?
- Yillar sonra hic sevilmedigini ögrenmek mi yikar seni, yoksa sessizce sevgiszlikten diri diri ölmek mi?
Sevdigim adamin gitme dememe ragmen tek kelime etmeden arkasini dönüp uzaklasmasiydi bogazimi dügümleyen. Donuk bir sekilde bakakalmak gölgesi dahi uzaklasana dek.
- Sevgi gercekten böyle birseymiydi?
Belkide sevgi hic yoktu, ve biz hic gelmiyecek birini beklemeye mahkum kilmistik kendimizi.
Bu şiir toplam 478 kez okundu.
7.08.2013 09:05:00