Salih Yılmaz
Çocukluğumu Yaşayamadım
Ben çocukluğumu yaşayamadım
mutluluğun zerresini bile tanıyamamıştım
bazı şeyleri hiç anlayamamış
ne kendimle nede insanlarla barışamamıştım
hayatla mücadele etmeyi
bir türlü başaramamıştım
ben lanet olası çocukuğumu yaşayamamıştım
ağır gelmişti bazı şeyler taşıyamamıştım
o zamanlar algılayamadığım
yaşam güzergahımda engellerle karşılaşırdım
ben çocukken
yanlız karabaşlarla anlaşırdım
süründüğüm mahalledeki dönerciyi
acıktığım zaman seyretmeye giderdim
her yarım ekmek arası
döner alan insanlardan nefret ederdim
ben simitçilerden simit çalardım
sonra sahile kadar koşardım
simide mideni yolunu gösterince
soluğu
oyuncakçı vitrinlerinde alırdım
oyuncaklara bakarken herşeyi unutur
bütün dünya benim sanırdım
uzun uzun hayaller kurardım
sonra gider herşeyi karabaşlara anlatırdım
dayak yiyerek büyüdüm
acı çekerek büyüdüm
umutsuzdum umutsuz
ben çocukluğumu yaşayamadım
o küçük yüreğimde
en büyük dertleri taşırdım
nefret ederdim herşeyten herkesten
bütün insanları çirkin tanıdım
küfür edilirdim ezilirdim
bazan
yetim denilmeye yenilirdim
bin parçaya bölünürdüm
yumruklamak gelirdi içimden
ama yapamazdım
yalnız dişlerimi sıkardım
sonra ağlardım
geceleri gizli gizli
saatlerce ağlardım
çocukluğumu sadece rüyalarda yaşardım
kendimle
ilk gurur duyduğum anında
rüyamda yaşamıştım
şekeri kendi paramla almıştım
sankim istanbulu ben yaratmıştım
ben lanet olası çocukluğumu yaşayamadım
kimsesizdim
kimlikssizdim
tutulduğum fırtınalar acımasız
yaşadığım acılar aralıksızdı
çocuktum daha
bütün onlar ağırdı zamansızdı
yaşamak dayanılır gibi değildi
yaşam çok acımasızdı
hiç bir şey karşılıksız olmazdı
sankim bütün dünya insansızdı
sadece düşlerim
yanlız onlar parasızdı
dayak yiyerek büyüdüm
eci çekerek büyüdüm
umutsuzum umutsuz
Bu şiir toplam 857 kez okundu.
23.09.2013 16:25:19