Nurten Şahan Ataoğlu
BEYAZ ZAMBAK
Gecenin kara köpüklü ulumasında
Köprü altına, parkların kuytularında
Tir tir titreyen gecenin
Kara ensenine Kelepçelenen
Yüreği harlı beyaz zambağın
Cılız gölgesi düşer sokaklara , düşleri soyulur
Kol gezen geveze
Ayazın koynunda
Bir avuç yıldız başucunda
Örtüsüz kalır misafir rüzgara
Tüten evlerin sıcak bacalarında
Tütsülenir yama tutmaz düşleri
Bütün kapıları kapalı,
Bütün perdeleri inik
Ne bir dilim ekmek
Ne biraz sevgi kırıntısı
Ne de anne kokusu sinen bir el
Sunmaz ona koca bir şehir
Yaşlarının cömertliği
Göz pınarından zehir zıkkım akarken
Kirpikleri üşürken kutsanan yalnızlığın
Geceye akan dereleri
Damla,damla deşer
Yırtar göğsünü şehrin
Duymaz feryatlarını el kapıları
Izdıraba açılan mabedin kapısında yetim
Tül gibi narin yüreği
Bal rengi gözleri öfkeli bakışlarını
Kapatmaz yamalı tebessümü
Çıplak kalana kadar döver namussuz kaderini
Çamurlu meydanında,geniş sokaklarında
Korkunun anafor gözleri
Şıkır şıkır ışıklı koca bir şehir duvarlarını yutuyordu
Beyaz zambağın
O tek başınaydı
Korunaksızdı
Kırmızı şafakları kötek yemişti geceden
Eteğinde bir yığın yalnızlık
Randevu vermeyen güneşle beraber
Camgöz gecelere , bal sağan gözlerini
Bin boyalı yalan şemşiyenin altında
Boyasız gerçekler döverken bedenini
Pusu kurmuş el ayak
Gerinir zehir,zıkkım
Kırılır gönlünün perçemi cehennem yastığı elinde
Karanlığında erir
Kocaman yalnızlık,kocaman
Cehennem bu şehir....
Bu şiir toplam 600 kez okundu.
29.10.2013 13:52:18