Orhan Bahçıvan
Sarıkamış Bir Ağıttır »Nevruz Gülü«
Öyle mi Kars elinde / Çığ kopar Kar selinde
Bir milyon şehit yatar / Mübarek Kars elinde*
Sarıkamış Bir Ağıttır
Kar altında Nevruz gülü
Yastığı taş
Yatağı toprak
Yorganı kar olan
Askerlerin ezgilenmiş ağıtıdır
Sarıkamış
Sayıları hiç bir zaman bilinmedi
Tam olarak yazılamadı
Doksan bin diye tanımladı ağıtlar
Böyle yazdı ezgilerine
Böylece tarihin sayfalarına düşmeden
Düştüler ağıtların içine
Anaların gözyaşıyla
Adını koymadan yazalım istedik
Hiçbir şey demeden
Hiçbir şahsı suçlamadan
Kimseyi yermeden, yadırgamadan
Bu destanla olayları aktaralım istedik
Kimi görsem
Kimi sorsam fırtınalı gecelerde
Gözyaşıyla süzülüp akıyor deryalara
Ezgisi damla
Sevgisi ökse yarenliğinde
Mübarek Kars elinde
İşte yol
İşte yolcu
İşte kervan
Hancılar hamamcılar nerede
Çözüldü diz dürtülerim
Buğulandı gözlerim
Kıpır kıpır
Zulüm diken çalısı gibi
Bir göz kırpımı ötemde desem
Kar yanığı
Resmeylemiş yolumu
Renk renk gelir geçer üstümden
Aşiyanı arar durur bu ömrüm
Buğusuyla dalar gider gözlerim
Yol boyunca
Kara çadır ne zaman icat oldu
At ne zaman evcilleşti
Babil kulesinin
Kapıları ne zaman kapandı
Gılgamış destanı ne zaman yazıldı
Sümer tanrıçaları kimi bağışladılar
Biliyor musun
Kaynağı can
Sulağı bahtsız bir sürgün
Mal canın yongasıdır derler yaa
Avuç avuç dolanırım
Can pazarı mekanlarda nedense
Dağlara yenik düşmüş
Lacivert bir zemheri ölüsüdür
Ağıtların içinde doksan bin sayısıyla
Cemre dahi çözemedi
Kırağıya tutulmuş tendeki tutsaklığı
Güneşin üşüdüğü bu dağlarda
Unutulmuş vay anam kurasının sesi
Nevruz ezgisini bekler
Kendi halinde
Eski bir kaval sesi
Yankılanır bu dağlarda
Ayrılık sedasını ayazlı gecelere düşürür
Soğuk kurşun gibi işler buz tutmuş bedenlere
Güneşi yitirilmiş bir gecenin
Ortasında ölümü kucaklamak sessizce
Dizginleri bırakılmış
Küheylan
Rüzgar ağır es
Yaralarım sızlıyor
Hangi taşa sığındıysam olmadı
Ağaçlar bile hançer olup yüreğime saplandı
Durma ey gece
Al beni kucağına usulca
Uyut gözlerimi şarkılar söyleyerek
Milyon milyon gözyaşı damlasıyla
Kar yağıyor ince ince dağlara
Çözüldü vay anam kurası zemheri sıcağına
Nevruz gülü derler adına
Yavrum
Hatıra bırakılmış bir kehribar taşıdır
Bardan bardan kar üstüne
Özlemi içimde
Varlıkla yokluk arasında
Bir kısır döngü
Gözyaşı
Hışırtı
Damla damla akar yanaklarıma
Süzülür tenimden
Süzülür gider
Yaş denilen ince bir sel
Semaverin buharında çay kokusu
Gecenin ortasında
Uyku olup çöküyor desem
Gözlerimin üstüne
Tıkırtılar ninni gibi
Tıkırtılar ezgi
Uyku
Neden
Neden bu halk kendi tarihini
Kendisi yazar
Sonra da döner kendisi okur
Ezgilenmiş Nevruz gülünü
Kerem diliyle
Sarıkamış Bir Ağıttır
Kar altında Nevruz gülü
Not: Sarıkamış Bir Ağıttır »Nevruz Gülü« adlı 140 sayfalık destanın ilk şiiridir.
*Bayati: Poskoflu Aşık Yusuf Zülali Kökten...
Orhan Bahçıvan
Bu şiir toplam 1.341 kez okundu.
29.10.2013 13:52:51