Nurten Şahan Ataoğlu
HİKAYE
Avaz avaz yarım darmadağın
Ayağımın altından kayan yollar
Sırtıma kümelenen bulutların ağırlığı
Kapının eşiğinden sonu bilinmeyen
Hikayenin başlangıcına
Hazan mevsiminde başbaşa kalan
İki kanatlı kapıdan
Bir gece
Evin saçaklarını uyku kuşandığında
Taş duvarların içinden geçip
Işıklı ziyafet soframa hoş gelmiştin
Kış erken gelmişti o yıl
Ağaçları ayartıp ağına düşürmüştü
Siyah uzun günlerine dolamıştı
Hazan yapraklarını
Pencerenin camı ağlıyordu
Kesintisiz yağmurdan
Yarış içindeydi her damlası
Temizliyordu ruhunu boğum,boğum
Kuşlar gibi güneşte göç etmişti katar katar
Ağır bir hava çökmüştü
Kırmızı kiremitlerin üstüne
Üşüyordu kedi,bahçede ki tulumba
Söğüt ağacı köpük köpük
Savruluyordu ırgat gibi çalışan rüzgardan
Kuğu boyunlu
Bacalardan ağır kömür kokusu
Batağa gömülü geceyi
Sarmalıyordu
Zehir,zıkkım
Sen geldin
Perdelerin altında dolandı ay
Yeşil tomurcuk doldu kara ağaçlar
Çoğaldıkça çoğaldım
Her yaprağında güneşin
Sıcacık ışığı yanıyordu , kor parçaları
Dağılıyordu her yana
Ter damlası gibi parladı
Tam çeyrek yüzyıl
Kırdığımda oldu
Kırıldığımda
Ama asla seni sevmekten
Sana bakmaktan hiç usanmadım
Seni çok sevdim
Hep başka türlü sevdim
Dudağının gülen kıvrımlarından
Nar taneleri topladım
Senin gözlerinden derledim
Tıklım tıklım umudu
Güldün
Güldüm,güller açtı
Ağladıysak beraber, sarıldık
Ağladık dört duvar
Çeyrek asır
Işığın söndü
Düştü, dağın yedi kat üstüne
Perdeni kapadın erkenden
Saçlarıma kırağı
Yüreğime zemheri
Bu yaz yeni girende
Çayır çimen kurudu
Sevinçlerim umarsız
Gönlümün ateşi söndü
Suları tuzlandı içtiğim nehirlerin
İçimi kavuruyor
Yıkıp
Yakıp geçiyor
Her dakika darağacına çekiyor boynumu
İçimde büyüyen bir çocuk
Yokluğun...
Bu şiir toplam 445 kez okundu.
9.11.2013 14:17:46