Cantürk Gümüş
KIZILAĞACA AÇIK MEKTUP
Osman Pepe dönemiydi.
Kızılağaç orman dışına çıkarılmak isteniyordu.
Yıllardır bu konuda çok çaba harcandı.
Aşağılanıyordu adeta…
Adam yerine konmuyordu zavallı ağaç!
Oysa diğer ağaçlardan farkı neydi?
Hızlı büyümesi…
Onun günahımıydı bu?
Adam yerine konmak için yavaş mı büyümek gerekiyordu?
Zavallı kızılağaç!
Aslında haberi bile yoktu olan bitenden!
Birileri, sen ormanda olamazsın demeye çalışıyordu.
Ya da senin büyüdüğün yere orman demeyeceğiz.
Oraları yakıp yıkacağız.
Seni ve geleceğini de yok edeceğiz, diyorlardı.
Sevgili kızılağaç!
Neden hızlı büyüyorsun?
Bak! başına bela oldu bu durum.
Hızlı büyür, hızla insanlara hizmette bulunursan böyle olur işte…
İnsanoğlu nankördür.
Gerçi yavaş büyüsen de, bu defa da yavaş büyümen gerekçe oluşturabilir.
İnsanlığa hizmet eden ama hizmet ettiğin insanların farkında olmadığı güzel ağaç!
Yok edilme çabalarınla ilişkin fakültelerden de görüş sordular.
“Kızılağacı başımızdan atacağız, bu konuda görüşünüz nedir?” dediler.
Görüşünüzü şu tarihe kadar bakanlığa bildirin, şeklinde bir talepte bulundular.
Bize de bir komisyonda görev verildi.
Çalıştık, görüş oluşturduk.
Fakat, o da ne?
Bizden, görüş bildirilmesi istenen son tarihten önce yasa çıktı.
Bizlerle alay edilmişti.
Bilim kuruluşlarıyla dalga geçmek!
Kitapta yeri var mı? bilmiyorum.
Sevgili kızılağaç!
Üzülme.
Artık yalnız değilsin!
Sadece sen aşağılanmıyorsun.
Bu şiir toplam 639 kez okundu.
21.12.2013 14:56:41