Mustafa Zincirkıran
Sarmaşık
Bahar oldu, açıldı hep çiçekler
Yeşerdi dalların gördüm, sarmaşık.
Uç veren filizler üste giderler
Günbegün büyümen derd'im, sarmaşık.
Güz gelince yaprakların morlaşır
Sonra kızıllaşır sanki korlaşır
Dökülmeden önce hep sar'laşır
Ona sinirleri gerdim, sarmaşık.
Evden önce sana geldim eğlendim
Beni dinlendirdin sana bağlandım
Dalını kırdılar sanki dağlandım
Sende muhabbete erdim, sarmaşık.
Sevgiyle bakarım hergün dalına
İp döşerim gideceğin yoluna
Sesin çıkmaz yasak mı var diline
Sen vermedin ben sır verdim, sarmaşık.
Sanki ailemde birde sen varsın
Böylece mutluyuz herkesler görsün
Hanıma aldırma kıskana dursun
Ben sana gönlümü verdim, sarmaşık.
İnsanlar gölgende nefeslenirler
Çiçeğinden böcekler beslenirler
Kuşlar konar dalına yaslanırlar
Gölgene sergiyi serdim, sarmaşık.
Ceyhan'lıyım çoktan burdayım burda
Kaç günlük ömrüm kalmış ki şurda
Bedenim yem olur çiyana kurda
Rûhuma yardımcı vird'im, sarmaşık.
Sarmaşığım sana doyum olur mu?
Dostunu kaybeden tekrar bulur mu?
Yeni dosttan eski tadı alır mı?
Bilemedim diye sordum, sarmaşık.
Nasıl bilirsin bahar ve kışları?
Bebeğin mi ki sallarsın kuşları?
Haz mı verir sana kuş gülüşleri?
Her şeyinle bana sır dın, sarmaşık.
Bir sürü teknikle suyu emersin
Besin hazırlayıp depo edersin
Besinine biz ortak edersin
İlmin ne? desem; ne derdin, sarmaşık.
Tohumunda genetiğin saklıdır
Yetecek besinin buna eklidir
Seni Yaratan'ı seven haklıdır
Sevenler içine girdim, sarmaşık.
Seninle bakarım gözüm gibisin
Hep seni söylerim sözüm gibisin
Hemhâl oldum senle özüm gibisin
Sanki kopyalanan ferd'im, sarmaşık.
Sarmaşığım dersem dilim lâl olur
Tohumdaki acı suyun bal olur
Kabul et bedenim sende dal olur
Bak şimdiden göğerdim, sarmaşık.
Her insan bir güzel bulur mu bilmem
Her seven yârini alır mı bilmem
Her güzel sevgili olur mu bilmem
Sevgili güzeldir gördüm, sarmaşık.
Behlül oldum sözüm artık bitmeli
Senden ayrılırken nasıl etmeli
Gözüm doymaz ama burda yetmeli
Atımı denize sürdüm, sarmaşık
Mustafa Zincirkıran
Bu şiir toplam 609 kez okundu.
15.06.2017 22:43:21