SERBEST KÜRSÜ
AŞKIN HALLERİ/EN HALİ Bir saltanat ki yıkılmaz…. Bir devlet ki ebed-müddet… Alfabenin ilk harfi ile başlar ki geri kalan harflere hükmedebilsin. Küçükken ilk onu öğretir kendi bünyesinde saçmalayan kelimeler. Beslenme çantasındaki su, henüz yazılmamış bembeyaz bir sayfa, okul yolu da o da onu anlatır. Hep ayni yönde görünen okul sonrası parklar da, bankın üzerinde uzun uzun seni anlatan minik kaçamak bakışlarda. Ali okula gider cümlesindeki içtenlikle söyler aslında içindeki mana onu, Ali bir gün sever… İklimdir aslında başkalaşan üç harfin hitabı, Aşk’tır kabul. Ama hem kış, hem yaz vuslatındaki vasıflarından en önemlisidir. Mevsimlerin hakimiyetine kapılmadan karlı havada avuçlarına ateş biriktirmektir… Uzun bir yolculuk gibidir, derin vadilerin, heybetini bünyesinde büyüten çamların ortasında. Nereye gideceğini bilsen de yolda başına gelecekleri bilmediğin uzunca bir yol. Geceleri sevmese de ruhuna işlemiş o heyecanlı çocuk, yıldızları sayar; ünlü bir ressam edasıyla saydığı yıldızlara çizer kendisine adadığı çehreyi. Zifiriye bulansa da her tarafı, dönen tekerleklerdedir mutluluğu, çünkü O’na gider. Yenilgisini kabul etmeyen en büyük savaşçıdır. Savaştığı bazen bir başkası, bazen aynaya baktığıdır. Kazandığında madalyasını yüzündeki anlamsız gülücükler verir. Kaybederse… İşte daha onu anlatacak kelimeye rastlanılmadı. Sokaklardaki anlamsız voltadadır. Pencere önündedir belki, şehir için küçük ama kalbinin en yüce insanı. Keşke diye başlayan milyonlarca cümleye emanet edersin ruhunu, Keşke’lerin o dakikadan sonra senin izinden ayrılmayan gölge gibidir, her parlak ışıkta olur’ları aradıkça o senden yansıyan karanlık ile mahkum eder düşüncelerini ve an gelir yargılar keşkelerin, beratı zor bir muhakemede sonsuz çıkmazların beşiğinde kalırsın. Devlettir, ona layık görüp de içinde göremediğin sarayların olduğu, yaralarını saracak birkaç hatıranın demlendiği küçük evlerin olduğu bir devlet. Ters takvimleri olan, sırf O’na çalsın diye meydanlarında kurulmuş yüzlerce saati olan. Asla yenilmeyen bir saltanatı vardır, iki kişilik ama yüreğine kalabalık bu devletin. Fermanı bakışlarında, uzun uzun akan suları gözlerindeki pınarlardadır. Öylesine ruhanidir ki, şairin kalemidir başkenti, aşığın meşkidir en güzel şehri. Adem’in rızası, Eyüp’ün sabrındadır leması. İnanmışlıklarla örtülüdür her yanı ve emsalsiz bir bayrağın altında, duygularındır en sadık millet: Bir saltanat ki yıkılmaz… Bir devlet ki ebed-müddet… Ozancan POLAT ozancan polat / 15.01.2013
Bu yazı 486 kez okundu.
YORUMLAR |