okan çelik (okancelik)
Sen gül
Bir sonbahar sessizliği kesti sokakları.
Cepler boş, gönüller sarhoş ; ama
Bir tek düşünce var insanlarımda...
"Bir ömür daha taşırmıydı, gülleri yaprakları?"
Yollara saçılmıştı artık karşılıksız sevdalar.
O sevdalar uğruna ne güller elveda dedi bana.
Ne kırmızı çiçekler gördüm ellerimde.
Benim sokaklarım! Ve ellerimde kurumuş gül dalları...
Güllerim; Benim insanımın sevdasının çiçeği!
Daha ne kadar süslersin yolları taşları?
Ben sevdasına bir gül için, cebini boşaltanlarla yaşadım.
Söyle kırmızı çiçeğim, Taşısaydım gülümle af dileği,
O renk abidesi güzellikler, indirir mi çatık kaşları?
Ben sevgi denen umutlarla ömrümü yarıladım.
Kendimi nice pencere pervazına sıraladım.
Senin ufacık bir gülüşüne, gülüm!
Aşkım eritir mi karları, kışları?
Sen gül...
Sen yeter ki gül...
Gül ki, ben burda yaşayabileyim sessiz satırlarda.
Seni uzaklarda bir yerde hayal edebileyim.
Sen gül...
Sen gülki, sefil yalnızlıkların içinde,
Kalbindeki o sonzuz bahçede gezinip,
Bir tek gül bulabileyim, gülüm...
Sen Gül! Hoşçakal demeden gidenlerin,
Ellerinden düşen masum çiçek.
Bel ki kaç kişi bizi unutup gidecek.
Ama sen, yanında duran gözyaşlarına aldırma.
Sen dalından koparılmayacak
Kadar güzel olduğunu düşün.
Ve benim dudaklarımdan dökülen son sözleri unutma...
SEN GÜL!!!...
Bu şiir toplam 2.945 kez okundu.
6.09.2007 12:25:50