İbrahim Akbaş (miharbi_47)
SELAMİ AKYILDIZ KAYBOLDU
Altı ekim iki bin on bir perşembe sabahıydı,
Gece vakti saat on iki kırk beş, bir civarıydı,
Kırmızı telefon çaldı arayan kodlu müşteriydi
Kod otuz iki yirmi beş kurultay yirmi yediydi.
Vardiya arkadaşı çekyata uzanmış uyuyordu,
Selami sessizce yola koyulmuş gidiyordu,
Elinde bir değil tam üç telefon bulunuyordu
Aranıyordu çevirmeye girdi Selamiye el konuldu.
Sabah geldiğimizde Selami yoktu kaybolmuştu,
Ben dâhil, herkesin sonradan haberi olmuştu,
Duyduk hepimiz şok olduk ama olan olmuştu
Selami o gece tutuklanmış nezarete konulmuştu.
Müşterinin sayesinde Selaminin yeri bulundu,
Arabası parka alındı, Selamiye el konuldu,
Selamiyi ya Metris ya Silivri cezaevi bekliyordu
Olayın içyüzünü bilmiyorduk ama bilen biliyordu.
Nazarmı değdi göze mi geldik dostlar bize ne oldu,
Dün Selaminin telefonu bu gün Selami kayboldu,
Dikkatli ol sende kaybolma durağımızın tek umudu
Selami kayboldu Allahım kaybettirme Mahmudu.
Bu şiiri yazarken Mahmut kaza yapmamıştı,
Kazadan haberi yoktu neşesi kaçmamıştı,
Köprüyü geçmiş yakındı Mertere ulaşmıştı
Ama olmadı kaza geldi Mahmudu bile aştı.
İbrahim Akbaş
06 10 2011
Bu şiir toplam 518 kez okundu.
19.09.2013 15:58:11