rıdvan erez (rıdvanerez)
SENİ KAYBETME KORKUSU
SENİ KAYBETME KORKUSU
Yalnızlık ile boğuştuğum delicesine vuruştuğum senin gözlerinde daha kara bir gecede geldi kaybetme korkusu kapıma…
Umutsuzluk karamsarlık umursamazlık ve gamsızlığı yolladı bu korku arabuluculuk yapmak için. Üstüme saldı hepsini üstüme saldı sonra kendisi zevk sefaya daldı. Benden de alacağını aldı. Tüm senin ile ilgili hayallerimi çaldı. Çaresizdim. Bir o kadar da umutsuz korku kapımdan içeri girmişti bir kere bunun adına kaybetme korkusu diyorlardı. Ölümden korkmadığım halde gözümle gördüğüm hiçbir şeyden korkmadığım halde korkuyordum bundan. Çünkü seni kaybetme korkusu göz ile görülmüyor sadece yürek ile hissediliyordu.
Artık karamsar bir o kadar da durgun ve son sürat acılara vurdun sigara üstüne sigara eklediğim bir sigara yakmak için ağzımdakinin bitmesini beklediğim sonra tekrar közü köz ile eklediğim sigaralarım şahitti.
Bu korkuya. Doktorlar paronayak semptomlar diye başlamıştı yeşil devrim belgesi niteliğindeki ellerinde reçete koçanlarına ve sürekli sakinleştirici yazıyorlardı bana… Tüm sakinleştiricileri içiyordum bazılarını da ikişer üçer içiyordum. Çünkü ne kadar çabuk bitirirsem kahrolasıca ilaç kutusunu o kadar hızlı kurtulabileceğime inanıyordum seni kaybetme korkusundan…
Fakat bir sorun vardı. Ne zaman ne kadar nasıl içersem içeyim. Bir türlü geçmiyordu korkularım. Bu yüzden senden ayrılmam gerektiğini düşünüyordum ama kaybetmeye korktuğum halde nasıl ayrılabilirdim ki senden.
Geceler boyu kâbuslarla uyandığım her uykudan uyanırken besmele ile seni kaybetme korkusu geliyordu yatağıma ve en pislik işkenceleri yapıyordu bana. Artık tamamını sana verdiğim aklım da hiçbir şey kalmamış psikolojik sorunlu bir insan haline gelmeme milim kalmıştı. Delilik ve âşıklığın arasındaki ince sınırın tam hudut sınır hattında idim. Artık eskisi gibi saçlarımı tarayıp güzel kokular sürüp güzel kıyafetler giyip sokaklara çıkamıyordum kaybetme korkusu buna izin vermiyordu.
Her hangi bir ikinci şahıs ile bilakis bir bayan ile muhatap olamıyordum konuşamıyordum dertleşemiyordum. Kaybetme korkusu eğer öyle bir şey yaparsam senin beni hiç düşünmeden çekip gidip bırakacağını söylüyor ve bunu beyan ediyordu bana verdiği talimatlar beyannamesinde…
Oysaki o kadar ihtiyacım vardı ki dertleşmeye biri ile ama kimse yoktu etrafımda. Bir tek sen vardın.
Sen ise beni günlerce aramaz sormaz mesaj yazmazdın. Çok büyük bahanelerin vardı bunun için.
Ben hep merak ederdim. Merak ederdim işte. Çocuğu okuldan geç dönen bir annenin merakı gibi. Ameliyat masasında kocasının ameliyatını bekleyen bir ev kadını gibi
Doğumhane önünde karısının doğum yapmasını bekleyen bir adam gibi merak ederdim.
Merakım ile savaşım yıpratırdı beni birde geceleri yatağıma gelen kaybetme korkusu ile güreşirdim… İşte bu yüzden zayıf düştüm işte bu yüzden yeniyordu beni kaybetme korkusu senin ise bunlardan haberin yoktu.
Üstüne gelir bana laf sokardın buda yetmez gibi kendini haklı çıkarırdın…
Ben çaresizdim.
Aşkın ile taşıyordum
Aşkın ile her şeyi aşıyor
Bu şiir toplam 396 kez okundu.
16.03.2014 12:21:42